Etiket arşivi: oyun

Yöneticiniz “Ali Cengiz Oyunu” yapıyorsa

Bazen yöneticiler, çeşitli oyunlar oynarlar. Bu oyunlar projeleri ya da kişilerin kariyerini sabote etmek için olabilirler. Bu tip bir durumdan nasıl kurtulursunuz?

Belki televizyonda seyretmişsinizdir belki de kendiniz oynamışsınızdır. Bir piknik oyunu vardır: Önce çift olursunuz, sonra ayaklarınızı birbirine bağlarsınız ve koşma yarışı yaparsınız. Oldukça komik görüntüler çıkar ortaya.

Buna benzer yarışmalar pikniklerde eğlenceli ama iş ortamlarında tehlikelidir.  Birlikte hata yapma olasılığı yüksek bir çift, kasıtlı olarak bir araya getirilmiştir. Örneğin eski bir çatışmayı tekrar su yüzüne çıkarmak, kimin yetkili olduğunu özellikle belirsiz bırakmak, organizasyonel tansiyonu yükseltmek, prim için çekişme yaratmak vb. sayılabilir. Yönetici, elindeki gücü akıllıca kullanarak ya projeyi sabote etmeye çalışır ya da bu kişilerin kariyerini.

Bu tip yarışlarda genellikle başarıdan tüm yarışmacılar sorumlu tutulurlar. Böylelikle çatışarak zorla başarıya ulaşılması beklenir. 

Bundan yıllar önce, hiç hoşlanmadığım ve başarısız olduğunu bildiğim bir kişi zorla ekibime verilmiş ve işbirliği yapmam istenmişti. O kişiyi benim ekibime atayan üst yöneticinin bakış açısı şuydu: “Eğer sevmediğim kişilerle çalışmak zorunda bırakılıyorsam, başkalarını aynı durumda görmekten memnun olurum”. Özellikle başarınız yöneticinizin başarısını gölgelemeye yetecek ölçüdeyse daha tetikleyici bir ortam oluşuyor.

Diyelim ki böyle bir duruma düştünüz ne yapacaksınız?

Diğer yarışmacı ile durumu değerlendirin

Zor durumu birlikte yaşamak zorunda kaldığınız kişi ile bu durumu masaya yatırmalı ve konuşmalısınız. Eğer sizleri zor durumda bırakmak için, birileri sizi bir araya getirmişse bunu tersine çevirebilirsiniz.

Durumunuz ile ilgili hem fikir olun

Sizi bu şekilde bir araya getiren kasıtlı yaptıysa ya işinizi bozmak ya da kariyerinizde yara açmak istiyordur. Eğer bilerek yapmadıysa bu durumu nasıl lehinize çevirebileceğinize ortaklaşa karar verin. Önemli olan gerçekte neyin olup bittiği konusunda karşılıklı hem fikir olmanızdır.

Yardım isteyin

Eğer siz çözemiyorsanız yardım isteyin. Sizi bu duruma getiren yöneticinizin üzerindeki bir yönetici ya da etkili başka biri size yardım edebilir. Kasıtlı olarak kötü duruma düşürüldüğünüzü hissettiğinizde bir başka yöneticiden destek istemek gayri ahlaki değildir.

Diğer olasılıkları değerlendirin

Eğer bir şeylerde anlaşmıyor ve olumlu bir gelişme sağlayamıyorsanız profesyonel olun. Sizin yaptığınız işin kasıtlı sabote edilmesi ya da kariyerinizin kasıtlı olarak zarar görmesi yerine iş değişikliği daha iyi bir çözüm olabilir. Pes edin demiyorum ama başarısız olmaktansa başarılı olacağınız başka bir departmana geçmek ya da iş değiştirmek alternatifi iyi bir çözüm olabilir.

Özellikle büyük organizasyonlarda, yaşı geçkin yöneticiler pozisyonlarını koruyabilmek için tecrübelerine ve zekalarına dayanarak bu tipte taktikler geliştirebiliyorlar. “Herkes kendince haklıdır” a inanmıyorum ve “Ali Cengiz oyunlarının” bir sonuç vermeyeceğini düşünüyorum.

Şirket politikaları oyun değildir!

Bazen severek ya da sevmeyerek bunu oyun gibi oynarız. Yetenekleriniz ya da ilginiz ne olursa olsun, eğer şirket içi politikaları olduğu gibi görürseniz daha iyi yaparsınız. Bu bir oyun değildir.

İşyeri politikaları hepimizin bildiği gibi hem başarımızı hem de mutluluğumuzun belirleyicisidir. İşyeri politikalarının bir oyun olmadığının farkına vararak yeteneklerinizden bağımsız olarak çok daha iyi şeyler yapabilirsiniz. Bunun spor müsabakalarından ne şekilde ayrıldığını bilmeniz başarı şansınızı artıracaktır.

“Oyun” da herkesin uymak zorunda olduğu kurallar vardır. “Politika”da ise kurallar değişir ve tartışmaya açıktır.

Geçmişi emsal almak ya da herkesin adil olacağını düşünmek işe yaramaz. Geçmişi hesaba katın. Örneğin, bir iş arkadaşınızın zamanında isteği reddedilmişti, ama sizin ki kabul edilebilir.

“Oyun” da hakem vardır. “Politika” da ne hakem ne de başvuru noktası vardır. Herkes kendine göre doğru olanı yapar.

Adalet aramak zaman kaybıdır. Bunun yerine kendi etik kurallarınız doğrultusunda kendi hedeflerinizi gerçekleştirmeye çalışın.

“Oyun” belirli bölümlerden oluşur(devre) ve biter. “Politika” 24 saat sürer. Gerçekten bir dayanıklılık testidir.

Enerji düzeyinizi izleyin. Eylemin tutkunuzla sizi tüketmemesine gayret edin. Gerektiğinde dinlenin.

“Oyun” ‘un süresi vardır ve biter. “Politika” sonsuzdur. Organizasyon var oldukça sizde bu politikaya dahil olacaksınızdır.

İnsanlar sizi yaptığınız şeylerle hatırlasınlar. Eğer keşfedilemezseniz bilginiz size sıkıntı vermeye başlayacaktır.

“Oyun” formalı sabit takımlarla oynanır. “Politika”’da taraflar sürekli değişir ve kimin hangi takımda olduğunu kestiremezsiniz. Bazıları aynı anda birkaç takım adına oynarlar.

İnsanlar kendilerine size olacaklarından daha fazla sadık olacaklardır. Siz de bir gün böyle bir şey yapacaksınız. Bunun böyle olacağını anlayın ve kabullenin ve elinizden gelenin en iyisini yapın.

“Oyun”da takımların büyüklükleri, yapıları ve misyonları birbirine benzerdir. Her takım aynı şekilde skor yapar. “Politika”da anlaşmazlıklar her şeyi farklı kılar.

Politik tarafların kaynakları tek ve önceden tahmin edilemezdir. Başarı neye ihtiyacınız olduğunu düşünmekte değil sahip olduğunuzu bilmektedir.

“Oyun” da izleyiciler vardır ve oyunu oynamazlar. “Politika”da seyirci yoktur, herkes oyuna dahildir. Bazıları aktif bazıları pasif olarak ama mutlaka herkes katılımcıdır.

Seyirciye oynamak boşunadır — çoğu kişi kendi personeli onu izliyor ile meşguldür. Halbuki sadece kendiniz kendinize hayran olabilirsiniz. Gurur duyacağınız şekilde davranın.

Politika ve Oyun önemli tek bir konuda benzerdirler— bir oyunu kazanmak oyuna ilişkin özel beceriler gerektirir. Politik olarak başarılı olmak olayları olduğu gibi görmekten geçer. Ve işyerindeki politik olayların oyun olmadığının farkında olmak gerekir.