Etiket arşivi: performans

Neden Bazılarımız Daha Az Maaş Alır?

Çoğumuz, kendimizi iş arkadaşlarımız kadar becerikli ve onlar kadar değerli hissediyoruz. Fakat buna rağmen onlardan daha az ücret alabiliyoruz? Ya da kendimizin normal onların yüksek aldığını düşünüyoruz?

Burada paylaşacağım şeyler tecrübelerimle sabit olacağı için mutlaka eksiklikler olacaktır. Vereceğim örnekler ortalama şirketler için geçerlidir. Profesyonel ve büyük şirketlerin aşağıda yazacağım bir çok konuyu “aştığını” varsayıyorum.

Şirketler, kar yazan ya da para kazandıran birimlere daha yüksek ücret öderler. Özellikle pazarlama birimleri şirkete nakit girişi sağladığı ve faydası net olarak ölçülebildiği için ücretleri yüksektir.

Genellikle satış ve pazarlama birimlerinin daha iyi ücret almalarının sebeplerinden birisi görüşmeler konusunda uzmanlaşmış olmalarıdır. Bu yüzden işe ilk girişte yapılan görüşmelerde diğerlerine nazaran daha başarılıdırlar.

Bir şirkete girişte ne vaat edilirse edilsin eğer iyi bir ücret elde edilememişse ve ortada yazılı bir şey yoksa, büyük olasılıkla öyle kalır. Şirketler bu tip vaatleri tutmamanın bin bir yolunu bulurlar.

Bazıları bizim fark edemediğimiz ya da tam olarak anlayamadığımız bazı özel bilgi birikimlerine, sempatik kanallara (çevreye) sahiptirler. Bu kişilerin bizden yüksek ücret alması doğaldır.

Ticareti bilmiyorsak, işe girerken emeğimizi iyi bir ücret karşılığı kiralamamız mümkün olmaz. Bu konuda becerilerimizi geliştirene kadar az ücret almayı göze almalıyız.

Yaptığımız işler, edilen iltifatları bizi kendi gözümüzde daha üst bir noktaya getirebilir, kibir seviyemizi artırabilir, halüsinasyon görmeye, diğerlerinin bizden yüksek ücret aldığını düşünmeye başlayabiliriz. Arada bir kendimizi yoklamamız şarttır.

Gerçekten iş yapan, iş çıkaran ve yokluklarında GERÇEKTEN işlerin tam anlamıyla yürümeyeceği kişiler bizden daha yüksek ücret alırlar. İşimizi ne kadar önemli olarak görsek bile şirketimizle empati kurmalı, “ben olsaydım ne yapardım?” gibi küçük bir düşünce oyunuyla, düşüncelerimizi tekrar değerlendirmemiz gerekebilir.

Patronun oğlu, akrabaları ve arkadaşları tabiki bizden yüksek ücret alacaklar, sonuç olarak şirket onların ve paralarını diledikleri gibi harcarlar.

Biz daha yüksek ücretli başka bir alternatif aramadığımız, ısrarla bulunduğunuz şirkette koşullarımızın iyileştirilmesine uğraştığımız için daha düşük ücret alan durumuna düşmüş olabiliriz.

Şirket içinde başka bir pozisyona, birime geçmediğimiz, bulunduğunuz yerin ücret skalasını yükseltmeye çalıştığımız için düşük ücret alıyor olabiliriz.

Yöneticimiz ile iyi iletişim kuramamış ve bu yüzden performans değerlendirmelerinde işimizi iyi yapmanıza rağmen iletişim açısından yeterince iyi not almadığınız için düşük ücret alıyor olabiliriz.

Şirketimiz bizi geleceğinde görmediği için yatırım yapmıyor, elinden kaçırmaya çekinmiyor ve bu yüzden düşük ücret veriyor olabilir. Ne biz vazgeçilmezsizdir ne de şirketimiz.

Zaman kazandıracak öneriler – 1

Time-ManagementBazen günde kazanacağınız birkaç dakika bile çok önemli olabiliyor. Bu yüzden zaman kazanmaya yönelik herşey çok kıymetli. Bazı küçük ayrıntılar ne farkeder denerek önemsenmediğinde zaman kaybına neden oluyor. İşte böyle sizlerinde bildiği şeylerden bir demet zaman kazandırıcı öneri hazırladım.

1. Hergün bir süreliğine kimseye kapıyı açmayın, konuşmayın ve telefonunuzu kapatın. Sadece önceliklerinize konsantre olun.

2. Yazın. Yapmak istediklerinizi, kızgınlıklarınızı, düşüncelerinizi yazın ve stresinizi böylelikle azaltın.

3. Yapılacak ayak işlerini listeleyin. Aidat, kira ödeme, hotmail kontrol vb. görebileceğiniz bir yere koyun.

4. Delege edin! Herşey ikendiniz yapamazsınız. “En iyi ben yaparım” düşüncenizle bir yere varamayacağınızı fark etmenin zamanı geldi.

5. Haftalık alışverişi, günlük yazacağınız yazı miktarını vb. standardize edin. Düzen zaman kazandırır.

6. 5 dakikada yada daha kısa sürede yapacağınız işleri sıralayın. Email kontrolü, X’i aramak, banka kontrol vb. Boş vakitlerinizde bu listedekileri yapmaya çalışın.

7. Öncelik verin! Bazen 20 tane anlamsız işi yapmaktansa bir tane önemli işi yapmak yeğdir. Mutlaka işlerinizi önceliklendirin.

8. Belirli şeylerin stoğunu yapın. İşyerinde kağıt, zarf, evde deterjan, kalem vb. Hem para hemde zaman kazanısınız.

9. Bir dosya hazırlayın.(Hem bilgisayarda hemde evde) Bu dosya okunacaklar dosyası olacak. Okumak istediğiniz şeyleri bu dosyaların içine koyun. Ve örneğin doktorda sıra beklerken bu dosyanızı okuyun, yada işten ço bunladığınızda bilgisayarınızdan bu okunacak şeyleri okuyarak biraz kafanızı dağıtın.

10. Benzer işleri birlikte yapın. Örneğin telefon görüşmesi yapacaksanız tüm aramalarınızı aynı anda yapın. KDV fişlerinizi aynı gün içinde yazmaya çalışın.

11. Yaşadığınız şeylerden ders çıkartın ve bazı şeyleri tekrar tekrar yapmaktan kurtulmak için aklınızı kullanın. Eğer anahtarınızı sürekli evde unutup çıkıyorsanız arabayadabir tane koyun.

12. Organize olun! Günlük işlerinizi planlayarak yapmaya araya giren şeylerden uzak durmaya çalışın.

13. Masanızdaki herşeyi önce kaldırın. Sadece o gün ilgilenebileceğiniz şeyler kalacak şekilde herşeyi gözünüzün önünden kaldırın.

14. Telefonunuzu solaksanız sağ tarafınıza, sağ elinizi kullanıyorsanız sol tarafınıza alın.

15. Elinizin altında not tutabileceğiniz bir defter mutlaka olsun.

16. Aynı gün içinde lazım olacak şeyleri masanızda, aynı hafta lazm olacak şeyleri çekmevcenizde, aynı ay içinde lazım olacakları dolabınızda, ne zaman lazım olacağı belli olmayanları uzak bir yerde tutun.

17. Sadece ihtiyacınız kadar kırtasiye tutun. Artık bunları masanızda ve çekmecenizde stoklamayı bırakın.

18. Hergün sabah geldiğinizde masanızın üzerine göz atın ve gereksiz şeyleir yok edin.

Pygmalion* etkisi: bowling’de strike yapmak

Pygmalion priant Vénus d'animer sa statue, Jean-Baptiste Regnault

Eliz üzgün bir şekilde ofise döndü. Müdürü Altan ile 3. yıllık performans görüşmesini yapmış ve sadece “beklentileri karşılıyor” notu almıştı.

Aslında performansını %120 yapabileceği bir stratejisi olmamasına üzülüyordu. Aslında tam anlamıyla Pygmalion* Etkisi altındaydı. Pygmalion Etkisi, mitolojiden gelen ve kendi yarattığı heykele aşık olan bir kraldan esinlenerek kullanılan bir metafordur.

Aslında yöneticilerin çoğu Pygmalion Etkisi’nin farkındadırlar. Yani buradan kastım biz personelimizin performansını nasıl görüyorsak bu onun performansını aynı şekilde etkileyecektir. Çünkü zaten beklentilerimizi küçük ipuçları ve işaretlerle farkındalığımız oranında iletiriz. Çalışanlarımızda bu işaretleri ve ipuçlarını alarak ona göre davranırlar.

Öte yandan yöneticiniz sizden elinizden gelenin en iyisini istediğinde ve size güvendiği mesajı verdiğinde kendinizi çok iyi hissedersiniz. Aynısının tersini düşünün yöneticiniz sizi sizi bir “loser” yani sürekli kaybeden ve beceremeyen biri olarak görüp iş vermemesi durumunda ne hissederdiniz?

Aslında burada Pygmalion Etkisinden biraz daha fazlası söz konusu. Eğer yöneticiler düşük performanslı kişileri risk yaratabilecekleri yerlerde kullanırlarsa yüksek performanslı kişileri olumsuz etkilemiş olurlar. Bunu kişisel deneyimlerinizde de görebilirsiniz.

Birde yöneticinin olumsuz düşüncesini diğer çalışanlarda esas alıp ona göre davranırlar. Yukarıda bahsettiğim Eliz’e diğer iş arkadaşlarıda performansı düşükmüş gibi davranmaktadırlar. Öyle yada böyle ekip giderek Eliz’i uzaklaştırmaktadır. Güvenmedikleri için fikirlerine değer vermemekte, önerilerini yada uyarılarını dikkate almamakta ve katılımını red etmektedirler. Bu şekilde gelişen bir iç çatışma zamanla projeyi zedelemekte ve gecimelere sebep olmaktadır.

İşte bu yüzden Pygmalion Etkisi aynen bowling’de strike yapmak gibidir. (Bowling’de Strike yapmak tek bir atışta tüm topları devirmektir.)

Peki bir yönetici iseniz ve çalışanınız düşük performans gösteriyorsa ne yapacaksınız?

Önyargılardan Kaçının

Aslında performansını olduğundan daha düşük değerlendiriyor olabileceğinizi unutmayın. Kişisel performans değerlendirmeleri yaparken sadece geçerli dönemi dikkate alın, birkaç yıl öncesini dikkate almayın. Size başkalarından gelen faraza bilgieri dikkate alırken hassas davranın.

Bir şeyleri değiştirin — dikkatlice

Düşük performans söz konusu ise öncelikle bunu giderecek eğitim, yeniden görevlendirme, transfer gibi şeyleri düşünebilirsiniz. Düşük performanslıları bir ekibe dahil ederken yapacakları yada yapmayacakları şeyler konusunda dikkatli davranın.

Problemin köküne inin

İnsanların performansını değerlendirmek hiçte kolay bir iş değildir. Kişinin düşük performansının sebebi başkaları da olabilir. Bu yüzden düşük performansın sebeplerini inceleyin ve analiz edin. Eğer problemin kökünü bulursanız bu kökün yaratacağı diğer düşük performanslıları engellemiş olursunuz.

Sizlerden ricam birinin düşük performansını düşünürken ve buna göre davranırken strike yapmamanız. Çünkü geri alma şansınızda olmayacak.