Kategori arşivi: Genel

Projelerde Çatışan Talepler

Proje yönetimi, sıklıkla çeşitli paydaşların birbiriyle çelişen talepleri ve beklentileri arasında denge kurma sanatıdır. 

Çatışan Taleplerin Yönetimi İçin Stratejiler

  1. Proje Kısıtlarını ve Önceliklerini Belirlemek:
    • Kapsam, Zaman ve Bütçe: Proje yönetiminin temel taşları olan bu üç kısıt, genellikle birbiriyle ilişkilidir. Projenin başında hangi kısıtların öncelikli olduğunu belirlemek, çatışan talepler karşısında daha doğru kararlar almayı sağlar.
    • Kalite: Kalite standartlarının korunması gerektiğinde, diğer kısıtlar üzerinde yapılacak tavizler netleştirilmelidir.
  2. Paydaş Yönetimi:
    • İletişim: Paydaşlarla düzenli ve açık iletişim kurmak, onların beklentilerini ve önceliklerini anlamak için kritiktir. Bu, proje süresince güven oluşturur ve anlaşmazlıkları en aza indirir.
    • Çatışma Çözümü: Paydaşların çelişen taleplerini uzlaştırmak için müzakere ve çatışma çözme becerilerini kullanmak önemlidir.
  3. Risk Yönetimi:
    • Risk Analizi: Proje boyunca ortaya çıkabilecek belirsizlikleri ve potansiyel riskleri önceden tanımlamak ve değerlendirmek.
    • Risk Tepkisi: Bu risklere karşı uygun tepki stratejileri geliştirmek ve uygulamak.
  4. Karar Verme Modelleri ve Araçları:
    • Karar Matrisleri: Farklı seçeneklerin avantajlarını ve dezavantajlarını sistematik olarak değerlendirmek için karar matrisleri kullanabilirsiniz.
    • Simülasyon ve Senaryo Analizi: Farklı senaryoları ve bunların proje sonuçlarına olan etkilerini simüle etmek.
  5. Değişiklik Yönetimi:
    • Değişiklik Kontrol Süreci: Proje sırasında ortaya çıkabilecek değişiklik taleplerini yönetmek için etkili bir değişiklik kontrol süreci oluşturmak.
    • Etkililik Analizi: Her değişikliğin kapsam, zaman ve bütçe üzerindeki etkilerini analiz etmek ve paydaşlara bu konuda geri bildirimde bulunmak.
  6. Performans İzleme ve Kontrol:
    • EVA (Earned Value Analysis): Projenin performansını ölçmek ve sapmaları erken aşamada tespit etmek için Earned Value Analysis gibi araçları kullanmak.
    • Göstergeler ve Raporlama: Kilit performans göstergelerini (KPI’lar) izlemek ve düzenli olarak raporlamak.
  7. Esneklik ve Adaptasyon:
    • Çevik Yaklaşımlar: Çevik proje yönetim metodolojilerini kullanarak değişen şartlara ve taleplere hızlı bir şekilde uyum sağlamak.
    • Öğrenme ve İyileştirme: Sürekli olarak projeden öğrenmek ve iyileştirme fırsatlarını değerlendirmek.

Örnekler

Örnek 1: Yazılım Geliştirme Projesi

Durum: Bir yazılım geliştirme projesinde, müşteri kullanıcı dostu bir arayüz talep ederken, teknik ekip daha fazla işlevsellik eklenmesi gerektiğini savunuyor.

Çözüm:

  • Paydaş Yönetimi: Hem müşteri hem de teknik ekiple düzenli toplantılar yaparak taleplerini detaylıca anlama.
  • Çevik Yaklaşım: Yazılım geliştirme sürecini çevik metodoloji ile yöneterek, her iki tarafın da taleplerini kısa döngülerde ele almak ve geri bildirim almak.
  • Karar Matrisi: Hangi özelliklerin öncelikli olduğunu belirlemek için bir karar matrisi kullanarak, her iki tarafın da önceliklerini dikkate alarak bir denge kurmak.
Örnek 2: İnşaat Projesi

Durum: Bir inşaat projesinde, yatırımcılar maliyetlerin düşük tutulmasını isterken, mühendislik ekibi yüksek kaliteli malzemelerin kullanılmasını talep ediyor.

Çözüm:

  • Risk Analizi: Düşük maliyetli malzemelerin uzun vadede yaratabileceği riskleri analiz etmek.
  • Değişiklik Yönetimi: Maliyet ve kalite arasında denge kurmak için alternatif malzeme ve yöntemler araştırmak.
  • Paydaş İletişimi: Yatırımcılara ve mühendislik ekibine alternatif çözüm önerilerini sunmak ve onların geri bildirimlerini almak.
Örnek 3: Pazarlama Kampanyası Projesi

Durum: Bir pazarlama kampanyasında, satış ekibi hızlı bir lansman isterken, yaratıcı ekip daha fazla süreye ihtiyaç duyuyor.

Çözüm:

  • Performans İzleme: Projenin kritik yolunu belirleyerek hangi aktivitelerin süre uzatmalarına en çok etki ettiğini izlemek.
  • Karar Verme: Hızlı bir lansman ile yaratıcı ekip tarafından talep edilen süre arasında en uygun dengeyi bulmak için senaryo analizleri yapmak.
  • Esneklik: Çevik bir proje planı oluşturarak, yaratıcı ekibin hızlı geri bildirimlerle çalışmalarını revize etmesini sağlamak.

Projelerde çatışan taleplerin yönetimi, doğru stratejiler ve araçlar kullanılarak başarıyla gerçekleştirilebilir. Etkili iletişim, paydaş yönetimi, risk analizi ve esneklik gibi yöntemler, proje yöneticilerinin bu zorlu durumlardan başarıyla çıkmasına yardımcı olur. Örneklerde görüldüğü gibi, her durumun kendine özgü çözümleri vardır ve bu çözümler, projenin özel gereksinimlerine ve paydaşların beklentilerine göre şekillendirilmelidir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Projelerde 10X Yaklaşımı

10X Yaklaşımı, teknoloji ve inovasyon dünyasında yaygın olarak kullanılan bir terimdir. Bu kavram, özellikle Silikon Vadisi’nde popüler hale gelmiştir ve Google gibi büyük teknoloji şirketleri tarafından benimsenmiştir. 10X düşüncesi, geleneksel iyileştirme ve büyüme yaklaşımlarının ötesine geçmeyi, daha radikal ve iddialı hedefler belirlemeyi amaçlar. Terimin kökeni, Peter Diamandis ve Ray Kurzweil gibi vizyonerlerin eserlerine ve konuşmalarına dayanmaktadır. Ayrıca, Google’ın Kurucusu Larry Page, bu yaklaşımı benimseyerek şirketin inovasyon kültürünü şekillendirmiştir.

10X Yaklaşımı Nedir?

10X Yaklaşımı, projelerde veya girişimlerde küçük adımlarla iyileştirmeler yapmak yerine, hedefleri ve sonuçları 10 kat artırmayı amaçlayan bir düşünce biçimidir. Bu yaklaşım, mevcut sınırları zorlayarak, yenilikçi ve yaratıcı çözümler geliştirmeyi teşvik eder. 10X düşüncesi, büyük ve iddialı hedeflere ulaşmanın, geleneksel yöntemlerle mümkün olmayan başarılar elde etmenin anahtarıdır.

Temel Özellikleri

  1. Büyük Hedefler Belirlemek: Küçük ve kademeli iyileştirmeler yerine, mevcut durumu 10 kat iyileştirmeyi hedeflemek. Bu, %10’luk bir artış yerine, %1000’lik bir büyüme hedeflemeyi içerir.
  2. Yenilikçi Yaklaşımlar: Mevcut yöntemler ve süreçler yerine, radikal ve yenilikçi yollar aramak. Bu, geleneksel düşünce kalıplarının ötesine geçmeyi gerektirir.
  3. Kaynakları Maksimize Etmek: Mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanmak ve gerektiğinde yeni kaynaklar yaratmak. Bu, daha büyük ve etkili çözümler geliştirmeyi sağlar.
  4. Esneklik ve Adaptasyon: Hızla değişen piyasa koşullarına ve teknolojik gelişmelere uyum sağlamak. Esnek ve adaptif olmak, büyük hedeflere ulaşmanın anahtarlarından biridir.
  5. Ekip ve Kültür: İnovasyonu teşvik eden bir ekip ve kültür oluşturmak. Büyük düşünmek, büyük bir ekip çalışması ve ortak bir vizyon gerektirir.

Bazı Örnekler

Google’ın Başarı Hikayesi

Google, 10X düşüncesinin en iyi örneklerinden biridir. Şirketin kurucuları Larry Page ve Sergey Brin, sadece bir arama motoru geliştirmekle kalmamış, internetin bilgiye erişim şeklini kökten değiştirmiştir. Google, sürekli olarak 10X hedefleri belirleyerek, haritalar, bulut hizmetleri, yapay zeka ve daha birçok alanda öncü olmuştur.

SpaceX ve Elon Musk

Elon Musk’ın SpaceX şirketi, uzay endüstrisinde 10X düşüncesinin mükemmel bir örneğidir. SpaceX, roket fırlatma maliyetlerini 10 kat düşürmeyi hedefleyerek, uzay yolculuğunu daha erişilebilir hale getirmiştir. Bu yaklaşım, yeniden kullanılabilir roket teknolojilerinin geliştirilmesi ve uzay keşfinin geleceğini şekillendirmede büyük bir adım olmuştur.

Tesla’nın Elektrikli Araçları

Tesla, otomotiv endüstrisinde 10X düşüncesini benimseyerek, elektrikli araçları kitlesel pazara sunmuştur. Tesla, geleneksel içten yanmalı motorlu araçların ötesine geçerek, batarya teknolojileri, otonom sürüş ve sürdürülebilir enerji çözümleriyle sektörde devrim yaratmıştır.

10X Yaklaşımı, projelerde ve iş dünyasında büyük hedefler belirleyerek, yenilikçi ve radikal çözümler üretmeyi teşvik eden bir stratejidir. Bu yaklaşım, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek, daha büyük ve etkileyici sonuçlar elde etmenin anahtarıdır. Google, SpaceX ve Tesla gibi şirketlerin başarı hikayeleri, 10X düşüncesinin gücünü ve potansiyelini göstermektedir. Projelerinizde 10X Yaklaşımını benimseyerek, sınırları zorlayabilir ve büyük başarılara imza atabilirsiniz.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Projelerde Proje Başlatma Belgesi ve Proje Kapsam Bildirimi

Proje başlatma belgesi (Project Charter) ve proje kapsam bildirimi (Project Scope Statement), proje yönetiminde önemli iki belgedir ve projenin başlangıcında oluşturulurlar. İşlevsel olarak birbirlerinden farklıdırlar. İşte proje başlatma belgesi ve proje kapsam bildirimi arasındaki temel farklar:

Proje Başlatma Belgesi (Project Charter):

  • Proje başlatma belgesi, projenin resmi olarak başlatıldığı ve yetkilendirildiği belgedir.
  • Proje başlatma belgesi, proje sponsoru veya yetkililer tarafından onaylanır ve projenin resmi bir temelini oluşturur.
  • Proje başlatma belgesi, projenin amaçlarını, hedeflerini, kısıtlamalarını, önemli paydaşlarını, proje yöneticisini ve proje ekibini tanımlar.
  • Proje başlatma belgesi, projenin genel kapsamını, zaman çizelgesini, bütçesini ve risklerini özetler.
  • Proje başlatma belgesi, projenin başarısını değerlendirmek ve proje ekibine projenin yönetimi için yetki ve otorite sağlamak amacıyla kullanılır.
  • Proje başlatma belgesi, proje ekibi ve paydaşları arasında anlayışı ve beklenen sonuçları netleştirmek için bir referans noktası sağlar.

Proje Kapsam Bildirimi (Project Scope Statement):

  • Proje kapsam bildirimi, projenin kapsamını, hedeflerini, ürün ve hizmetlerini ayrıntılı bir şekilde tanımlayan belgedir.
  • Proje kapsam bildirimi, projenin genel amaçlarını, projenin ürünlerini ve projenin neyi içermediğini belirler.
  • Proje kapsam bildirimi, proje ekibi ve paydaşları arasında proje kapsamının anlaşılmasını ve kabul edilmesini sağlar.
  • Proje kapsam bildirimi, proje süreci boyunca kapsam değişikliklerini kontrol etmek ve yönetmek için bir referans noktası sağlar.
  • Proje kapsam bildirimi, projenin sınırlarını belirleyerek, proje ekibine ve paydaşlara projeyle ilgili netlik sağlar.
  • Proje kapsam bildirimi, projenin başarı kriterlerini belirler ve proje yöneticisinin projenin kapsamını yönetmek için kullanacağı bir araçtır.

Özetle, proje başlatma belgesi projenin resmi bir temelini oluştururken, proje kapsam bildirimi projenin kapsamını ve hedeflerini ayrıntılı olarak tanımlar. Her ikisi de projenin başlangıcında oluşturulur ve proje ekibi ve paydaşları arasında anlayışı ve beklenen sonuçları sağlamak için kullanılır.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Kamu Projelerinin İyileştirilmesine Yönelik Öneriler

Çoğu mega proje olan kamu projelerinden dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıdaki tablodadır;

Dikkat Edilmesi Gerekenler

                                                       Öneriler

Mali olmayan menfaatlerin peşinde koşmak
  • Projenin ömrü boyunca fayda yönetimine odaklanın
  • Hedef faydayı spesifik, ulaşılabilir ve kapsamlı olacak şekilde tanımlayın
  • Hedef faydayı değerlendirmek için bir metodoloji oluşturun ve üzerinde anlaşmaya varın
Ürün servis ömrü: uzun süreli kullanım
  • Gelecekteki ihtiyaçları göz önünde bulundurarak sağlam ve esnek ürün tasarımına odaklanın
  • Etkin kalite yönetim süreci oluşturmak
  • Teknolojiyi benimseme stratejisi geliştirin
Çoklu paydaşlar
  • Paydaşların proje performansı üzerindeki etkilerine göre katılımlarını sağlayın
  • Kuruluşlar arası işbirliği sağlayın
Karmaşıklık
  • Projenin boyutunun ve karmaşıklığının farkında olun
  • Projeyi alt projelere ayırın
  • Proje faaliyetlerini koordine etmek yazılım kullanın
Politik çevre
  • Proje ile mevcut mevzuat arasındaki uyumun sağlanması
  • Proje ve devlet kurumunun stratejileri arasındaki uyumun sağlanması
  • Proje yöneticisine çeşitli gündemlere sahip paydaşlara doğru şekilde yanıt verebilmesi için gereken yetkiyi sağlayın
Resmi süreçler
  • Proje yönetimi süreçlerini oluşturmak
  • Bu süreçlerin doğru kullanımını sağlayın
  • Kıdemli bir proje “sahibi” atayarak ve yetkilendirerek proje yönetimini geliştirin

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetiminde Adkar Modeli

Proje yönetimi ve değişiklik yönetimi, ortak bir amaç ve sonuç üretmek olan birbirini tamamlayan disiplinlerdir.

ADKAR Modeli, değişimi anlamak ve yönetmek için bir çerçevedir. Değişimi motive etmek isteyen proje yöneticileri için rehberlik sağlar.

ADKAR, bir değişimin başarılı olması için ulaşılması gereken beş sonucun kısaltmasıdır: Farkındalık(Awareness), Arzu(Desire), Bilgi(Knowledge), Yetenek(Ability) ve Pekiştirme(Reenforcement). Projelerin yaratacağı değişime uygulandığında, proje yöneticilerinin faaliyetlerini toplu olarak bireysel değişimi yönlendirmeye ve örgütsel sonuçlar üretecek konulara odaklamasına olanak tanır.

ADKAR Modeli tarafından tanımlanan sonuçlar veya hedefler sıralı ve birikimlidir. Sırayla elde edilmelidirler. Bir değişikliğin uygulanabilmesi ve sürdürülebilmesi için, farkındalıktan başlayarak her birinde ilerlenmesi gerekir.

ADKAR Modelinin her adımı, değişim yönetimiyle ilişkili tipik faaliyetlere doğal olarak uyum sağlar ve bu faaliyetler için net hedefler belirtir;

  1. Değişim için iş nedenlerinin farkındalığı. Farkındalık, organizasyonel bir değişimle ilgili erken iletişimin bir amacı veya sonucudur.
  2. Değişime katılma ve katkı verme Arzu, sponsorluk ve direnç yönetiminin bir amacı veya sonucudur.
  3. Nasıl değiştirileceği hakkında bilgi. Bilgi, eğitim ve koçluğun amacı veya sonucudur.
  4. Değişikliği gerekli performans düzeyinde gerçekleştirebilme veya uygulayabilme. Yetenek, koçluk, uygulama ve zamanın bir hedefi veya sonucudur.
  5. Değişimin kalıcılığını sağlamak için pekiştirme. Pekiştirme, benimseme ölçümünün, düzeltici eylemlerin ve başarılı değişikliğin tanınmasının bir hedefi veya sonucudur.

ADKAR Modeli, değişiklik yönetimi faaliyetlerinin sonuçlarını belirlemede, değişiklik yönetimi ekiplerine çalışmalarının hem planlanmasında hem de yürütülmesinde faydalı bir çerçeve sağlar.

ADKAR Modeli aşağıdaki durumlarda faydalıdır:

  • Proje paydaşlarının değişime karşı direncini anlamak
  • Proje paydaşlarının değişime geçiş yapmasına yardımcı olmak
  • Değişim ile birlikte kişisel ve profesyonel ilerleme için başarılı bir eylem planı oluşturmak
  • Paydaşlar için değişiklik yönetimi planı geliştirmek

ADKAR Modeli sorunları ve eksiklikleri teşhis etmek, düzeltici eylemleri belirlemek ve değişim projelerinin başarısını artırmak için kullanılır.

ADKAR Modeli, değişim için etkili planlama için gereken yapıyı ve yönü sağlar. ADKAR Modeli, dijital dönüşümler ve yeni işletim süreçlerinden organizasyonel yeniden yapılanma ve kültür değişikliklerine kadar, proje değişikliklerinizi değişimin insan tarafıyla uyumlu hale getirir ve daha başarılı sonuçlar sağlar.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Devlet, Dijital Değişim ve Dönüşüm

Devlet, hizmet etmek için vardır. Devletin temel amacının ulusun güvenliğini ve refahını korumak, vatandaşlara verilen sözleri yerine getirmek olması gerekir.

Yine de, çoğu zaman vatandaşlar olarak devletin bize hizmet ettiğini değil bizim ona hizmet ettiğimizi düşünürüz. Sanki onlar bizim için çalışmıyor biz onlar için çalışıyoruz gibi bir algı doğar. Seçimlerde verilen sözlerin tutulması ya da gerçekleştirilme kapasitesini değerlendirir, hayal kırıklıklarımızı basında okuruz.

Devlet işleri her zamankinden daha karmaşık ve geniş kapsamlı. Devletin büyüklüğü bir yana uluslararası şirketler bile çalıştırdığı binlerce insanı yönetmekte, koordine etmekte ve istediklerini sunmakta zorlanmaktadır.

Devlet, yetenek, yaş, cinsiyet, düşünce vb. gözetmeksizin herkesin yaşam konforunu, güvenliğini artırmaya yönelik değişim ve dönüşümlere ayak uydurmak zorundadır.

Büyük ve yavaş devlet kurumlarının, vatandaşların kamu hizmetlerine etkin ve hızlı bir şekilde erişme haklarını beklediği bir dünyada, herkesten fazla çaba göstermesi gerekiyor.

Dijital teknolojilerin mümkün kıldığı değişikliklerin, yetkin kamu kurum ve kuruluşları tarafından hayatımıza uyumlanması gerekiyor.

Bu değişiklik ve dönüşüm, devlet düzeyinde büyük bir program olarak ele alınmalı, stratejik yaklaşılmalıdır.

Vatandaş ile devlet arasındaki en küçük işlemi bile basitleştirebildiğimiz bir ilerleme sağlamak zorundayız. Dijital değişim ve dönüşüm sadece teknoloji ile ilgili değildir, bakış açılarının, yaklaşımların eski alışkanlıkların değiştirilmesi anlamına gelir. Devlet şu soruları sormalıdır;

  • Nasıl çalışıyoruz?
  • Neyi, neden değiştirmemiz lazım?
  • Kendimizi nasıl dönüştürürüz?

Modern bir ülke olmak için ilham verici, değer temelli bir kamu hizmeti anlayışına geçmemiz gerekiyor. Kamu görevlilerinin değişim ve dönüşüm çalışmalarına gönül koymaları, istekli ve bilinçli çabaları ile destek olmaları şart.

Devletler, şirketler gibi rekabet için ilerlemeyi hedeflemezler, yapılması gereken doğru şey olduğu için yaparlar. Vatandaşlara daha iyi hizmet etmeyi amaçlayan, insanı en üste tutan bir değişim ve dönüşüme ihtiyacımız var. Eğer başarılı olunursa herkesin kazanacağı bir stratejinin belirlenmesi, projelendirilmesi ve gerçekleştirilmesi gerekiyor.

Bilişim Teknolojileri Departmanı Proje Yönetimi Performans Ölçütleri

Udemy’de yer alan Proje Ölçütleri ve Ölçüt Yönetimi eğitimimde Bilişim Departmanı Proje Yönetimi Performans Ölçütlerini anlatıyorum;

  • Yatırımın Geri Dönüşü
  • Pazara Zamanında Girme
  • Müşteri memnuniyeti
  • Stratejik iş hedeflerine uyum
  • Zaman ve Bütçe Performansı
  • Kalite
  • Çalışan Saatleri Performansı
  • Zaman çizelgesi Performansı
  • Maliyet Performansı
  • Hata Oranları
  • Kusur Oranları
  • Çalışan Verimliliği
  • Tepki Süresi
  • Hata Düzeltme Ortalama Süresi
  • Zaman ve Maliyet Tahmin Tutarlılığı
  • Kapsam Öngörü Tutarlılığı

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Portföy Yönetiminin Kritik Rolü

Giderek daha fazla organizasyon, stratejilerinin neden başarısız olduğu konusunda endişe duyuyor. Stratejik planlar, üst düzey yöneticiler tarafından geliştiriliyor, ancak planlama ve yürütme arasında büyük farklar ortaya çıkıyor. Paydaşlar gereken katılımı göstermiyor, disiplin ve takip eksikliği gibi hatalar yapılıyor. İşin aslı, portföylerini yönetmeye çalışıyorlar ama doğru proje portföy yönetimi sürecine sahip değiller.

Proje portföy yönetimi süreci, yapılan yatırımın getirisini iyileştirme yollarını arayan Portföy Yöneticisine ihtiyaç duyar. Ancak, Portföy Yöneticisi “Portföyümün değeri nedir? Son raporlama döneminden bu yana portföy değeri nasıl değişti?”gibi soruları cevaplayamazsa çareyi sorunlara yönelmekte bulur.

Proje portföylerinde, bu hayati soruları cevaplamak için temel bilgiler genellikle eksiktir. Proje Yönetimi Ofisinin olduğu ve olmadığı her organizasyonda, birisinin Portföy Yöneticisi rolünü oynaması gerekir. Seçilen tüm projeler zamanında ve bütçesinde tamamlansa dahi, organizasyonun stratejik hedeflerine ulaşmayı sağlamıyorlarsa, portföy yönetim sürecinde yanlış veya eksik bir şeyler var demektir.

Proje portföy yönetimini küçüsememek gerekir. Proje portföyü yönetiminin altı ana sorumluluğu olduğunu Kabul edebiliriz:

1.- Organizasyonun stratejik hedeflerini gerçekleştirebilecek proje portföyünü belirleme

2.- Portföydeki projelerin, kısa ve uzun vade, tehdit-fırsat, araştırma-geliştirme gibi konularda dengesini sağlamak.

3.- Seçilen projelerin planlanması ve yürütülmesi.

4.- Portföy performansını analiz etmek ve iyileştirmek için yollar bulmak.

5.- Organizasyonun proje yürütme kapasite ve yeterliliklerini göz önünde bulundurarak fırsatları değerlendirmek.

6.- Her düzeyde karar vericilere bilgi ve tavsiyelerde bulunmak.

Organizasyonlar, proje portföy yönetimi sürecini daha verimli hale getirmelidirler. Organizasyondaki proje portföyü yönetimini geliştirmek, organizasyonel öğrenme sürecinin bir parçasıdır.

Aşağıdaki sekiz adım, herhangi bir proje portföyünü oluşturma ve geliştirme sürecini basitçe açıklamaktadır;

  1. Mevcut porföy bileşenlerine ilişkin bilgileri toplayın ve raporlayın
  2. Portföyün amacını ve kaynaklarını belirleyin.
  3. Projeleri, hedefleri ve kaynakları bir bütün olarak ele alın ve ilk değerlendirmeyi yapın
  4. Organizasyonun çoklu projeler için kullanacağı stratejik kaynakları belirleyin.
  5. Proje portföyünü kabul edilen kriterlere ve mevcut bilgilere göre önceliklendirin.
  6. Portföy dengesini, kapasite ve yeterlilikler doğrultusunda gözden geçirin.
  7. Yatırımın Geri Dönüşü vb. faydaları iyileştirmek için öneriler geliştirin.
  8. Yönetişim Kurulu toplantıları yaparak ve sonuçları paylaşın.

Proje portföyü süreçlerini iyileştirmek, zaman, çaba ve istek gerektirir. Organizasyonlarda öğrenmeye yönelik tutkuyu geliştirmek başarı için anahtardır. Doğru projeleri seçmek için doğru yöntemleri kullanmak her zaman zorlu bir iştir. Bu konuda daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız aşağıdaki Proje Portföy Yönetimi eğitimime katılabilirsiniz;

Neden Proje Dokümantasyonu?

Proje dokümantasyonu, proje ile ilgili oluşturulan belgeleri (proje planları, analizler, kayıtlar, raporlar vb.) kapsar. Dokümantasyon süreci sadece kağıt yığını oluşturmaktan daha büyük bir amaca hizmet eder.

Dokümantasyon, projenin hedeflerini, risklerini ve kısıtlarını planlarken kritik düşünmeyi tetikler ve yapılandırır. Herhangi bir belge, düşüncenin, eylemlerin kanıtıdır.

Dokümantasyon, insanların, kafalarında saklayamayacakları ayrıntıları yönetmelerini sağlar. Böylelikle, günlük proje çalışmaları sırasında kolayca göz ardı edilen küçük detaylar ve bugün kolayca hatırlanan daha büyük şeyler bir arada saklanabilir.

Dokümantasyon, zaman geçtikçe değerini kaybedebilir veya personel değişiklikleri sonucu kaybolabilir. Günümüzde elektronik ortamda dokümanların tutulması bu sıkıntıların önüne geçmiştir.

Dokümantasyon, proje ekibi ve paydaşları senkronize ederek, proje ile ilgili değişikliklerin, sorunların ve ilerleyişin takip edilebilmesini, kayıt altına alınmasını sağlar.

Dokümantasyon, içeriği ile beraber yeterince düşünülüp doğru bir şekilde hazırlanmadığı için bazılarınca değersiz veya ek iş yükü olarak görülebilir. Dokümantasyonun amaca uygun hazırlanmış olması, neden değerli olduğunun tüm paydaşlara açıklanması ve gerekirs nasıl doldurıulacağı hakkında eğitimler verilmesi gerekir.

Dokümantasyon doğru içerikle, doğru zamanda hazırlanmamış, doğru kişi hazırlamamış ve doğru kişilere iletmemiş ise, dokümanı alanlar gereğini yerine getirmiyorlarsa dokümantasyon sürecinde problem var demektir.

Zamanlama: Dokümantasyon geç veya erken hazırlanmamalıdır. Sonradan hazırlanan dokümantasyon göz boyamadır. Erken hazırlanan bir dokümantasyon hatalı bilgiler içeriyor olabilir. Belgelerin güncel tutulması, basit, pratik ve doğru bilgi girişinin düzenli yapılması gerekir.

Kullanım: Profesyonel sorumluluk, hazırlanan plan vb. belgelerin kullanılmasını gerektirir. Gerçekleştirilen eylemlerde, hazırlanan dokümanlar (planlar vb.) esas alınmıyorsa plan yapmanın bilinmediği ya da gerçekçi olmayan bir plan yapıldığı düşünülebilir.

İçerik: Yetersiz veya eksik içerik, zamanında oluşturulup doğru şekilde kullanılsa bile, dokümanın değerini azaltır. Örneğin, maliyetleri gerçekçi yansıtmayan bir durum raporu, riske yanıt planlarını içermeyen risk analizi vb.

Dokümantasyonun temel amacı projedeki riskleri azaltmaktır. En basit projede bile belirli ayrıntılar insan beyninin yakalaması, hatırlaması ve yönetebilmesi için fazladır. Proje dokümantasyonu düzgün yapıldığında, paydaşların beyinlerinin dinamik, hareketli bir uzantısı olarak faydasını gösterecektir.

Dokümantasyon, projenin tüm detaylarını kafalarımızda tutmak zorunda kalmadan projenin farklı alanlarındaki bilgiyi yönetebilmemizi, doğru ve hızlı karar vermemizi sağlar.

Ya Yöneticiniz Nano Yöneticiyse?

Mikro Yöneticiniz olduğunu düşünüyorsanız, bu yazıyı okuyun. Ya yöneticisiniz Nano Yöneticiyse? Mikro Yöneticiden çok daha büyük bir probleminiz var demektir.

Nasıl anlarız?

  • Yöneticiniz açık kapı politikasına sahip ama söz konusu kapı sizinki ise,
  • Herhangi bir görevi, tam olarak nasıl ve ne zaman yapmanız gerektiğinin altını çiziyor ise,
  • Söylediği bir işi söylediği gibi ve istediği zamanda yapmadığınızda farklı bir şekilde nasıl yapacağınızı ve ne zaman yapacağınızı söylüyorsa,
  • Yapmanız gerektiğini bildiğiniz işleri, yapmanız için sürekli ısrar ediyor ve hatırlatıyorsa,
  • Sizin işinizi yapmakla meşgul olup size vakit ayırmıyorsa,
  • Yetersiz astlarını tolere edemiyorsa,
  • Yetkili astlarını tolere edemiyorsa,
  • İmkansızı istiyorsa,
  • Neyin mümkün neyin mümkün olmadığı arasındaki farkı anlayamıyorsa,
  • İmkansızlığın nedenlerine ilişkin açıklamaları dinlemiyor, anlamıyor ve reddediyorsa,
  • Tüm başarısızlıklar için astları suçluyorsa,
  • Tüm başarıların sorumluluğunu üstleniyorsa,
  • Astlarının katkılarını onlar yanında değilken inkar ediyorsa,
  • Her şeye parmağını sokup, ne olup bittiğinden haberi yoksa,
  • Bir önceki durum raporundan önce bir sonraki durum raporunu istiyorsa,
  • Verdiği tüm görevlerin açık ve net olduğunu iddia ediyorsa,
  • Anlaşılmadığı söylenen görevler konusunda öfkeleniyorsa,
  • İşine gelen soruları yanıtlayıp, kolayına giden problemleri çözüyorsa,
  • “Sürprizleri sevmiyorum” deyip sürekli sürprizler yapıyorsa,
  • Diğer Nano Yöneticileri eleştiriyorsa,
  • Aldığı veya değiştirdiği kararları ilgililer ile paylaşmıyorsa,
  • Gerçeklerle yüzleştiğinde ya da eleştirildiğinde inkar ediyorsa,
  • Kişisel hayata saygısı yoksa,
  • Katılması gereken toplantılara kasıtlı katılmıyor, onaylaması gereken belgeleri şahsi meseleler yüzünden geciktiriyorsa,
  • Astlarını önerilerini geri çevirip, bir süre sonra kendi fikri gibi anlatıyorsa,
  • Reddettiği konularda düşüncesini açıklayamıyorsa,
  • Hasta olmasına rağmen kendisine ihtiyaç duyulduğu düşüncesiyle işe geliyorsa,
  • Hiç tatil yapmıyorsa,
  • İşine geldiği zamanlarda dostane tavırlar takınıyorsa,
  • Denetlenmeyi sevmiyor ve Kabul etmiyorsa

NANO YÖNETİCİ demektir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler