Kategori arşivi: Strateji

Proje Yönetimi Olgunluk Değerlendirmesi (PYOD) – 3

IQ Option ile İkili Opsiyon Ticaretinin Avantaj ve Dezavantajları

Proje Yönetimi Olgunluk Değerlendirmesi(PYOD) çeşitli avantajlar sağlar;

  • Kuruluşun güçlü ve zayıf yönlerini tanımlar
  • Mevcut durum ile proje yönetimi standartları arasında kıyaslama sağlar.
  • Sürekli iyileştirme fırsatlarını tanımlar
  • Sonuçları proje yönetimi ve endüstri standartlarıyla karşılaştırma sağlar.
  • Kuruluşun yalnızca zaman, maliyet, kapsam ve müşteri hizmetlerindeki iyileştirmelerden ziyade rekabet avantajı fırsatlarına odaklanmasını sağlar.
  • Kuruluşun performans göstergelerini iyileştirmesini sağlar.
  • Kuruluştaki gelişimi ölçecek ölçütlerin belirlenmesine olanak tanır.
  • Proje yönetimindeki iyileştirmelerin kuruluşa nasıl fayda sağlayabileceği konusunda farkındalık yaratır.
  • PYOD, kuruluşları projelerini daha iyi yönetmeye teşvik ederken aynı zamanda programlarını ve portföylerini nasıl yönettiklerine, yönetişim ve genel iş uygulamalarını nasıl sağladıklarına bakmaya da zorlar.

PYOD’un dezavantajları aşağıdaki gibidir;

  • Süreç olgunluğuna çok fazla odaklanma
  • Yönetim yetkinlikleri, çalışan beceri seviyeleri, kapasite planlaması ve organizasyonel gelişim faktörleri gibi insan kaynakları konularına odaklanamama
  • Maddi varlıklardaki iyileştirmelere çok fazla odaklanılmasına veya maddi olmayan varlıkların çok az dikkate alınması veya hiç dikkate alınmaması
  • Esneklik eksikliği ve kuruluşun ihtiyaçlarına göre özelleştirememe
  • Teknolojinin performans ölçümleri ve raporlaması ile sürekli iyileştirme çalışmaları üzerindeki etkisinin belirlenememesi
  • PYOD’un sürekli iyileştirmeler için neden-sonuç ilişkilerini açıkça belirleyeceği inancı
  • Sorun tanımlamaya yoğun odaklanma ve sorun çözmeye zayıf odaklanma
  • Kuruluştaki yanlış kişileri, özellikle de proje yönetimi metodolojisini iyileştiremeyenleri hedef alan değerlendirmeler
  • PYOD’un yalnızca bir kez yapılması gerektiğine dair bir inanç
  • Kuruluşların periyodik olarak yeniden değerlendirme yapmasını engelleyebilecek PYOD maliyeti
  • Yalnızca proje odaklı kuruluşlar için geçerli olan bir PYOD kullanmak
  • Diğer kuruluşlar ve sektörler ile kıyaslama yapma yeteneğinin olmaması
  • Örtüşmeyen proje yönetimi olgunluk seviyeleri
  • Çok fazla olgunluk seviyesi
  • Program ve portföy yönetimi için destek olmaması
  • Olgunluk tanımına çok fazla odaklanmak
  • Yalnızca yatırım getirisi gibi sınırlı sayıda iş hedefine çok fazla odaklanma

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetimi Olgunluk Değerlendirmesi (PYOD) – 2

Maturity Model | TAP Network's Diversity

Liderlik

Başarılı liderlerin eylem ve davranışlarını incelemek için liderlik teorileri ve modelleri geliştirilmiştir. Proje yönetimi ortamında liderlik, bir kişiye değil, proje ekibinin ve projeye destek sağlayan tüm grupların davranışlarına dayanır. Kimin resmi olarak liderlik rolüne atandığından çok, proje ekibinin hedefine nasıl ulaştığına odaklanılır.

John Adair, ekip liderlerinin sorumlu olduğu sekiz temel işlevi işaret ediyor;

  1. Görevi tanımlama (Açık ve net hedefler belirleyerek)
  2. Planlama (Görevi başarmanın alternatif yollarına bakarak ve sorun olması durumunda acil durum planlarına sahip olarak)
  3. Ekibi bilgilendirmek (Doğru ekip iklimini yaratarak, sinerjiyi teşvik ederek ve onları iyi tanıyarak her bir kişinin yeteneklerinden en iyi şekilde yararlanarak)
  4. Olanları kontrol etme (Minimum kaynaklardan maksimum sonuç alma açısından verim odaklı yaklaşarak)
  5. Sonuçların değerlendirilmesi (Sonuçları değerlendirerek ve performansın nasıl iyileştirileceğini belirleyerek)
  6. Bireyleri motive etmek (Hem ödüller hem de teşvikler gibi harici motivasyonları kullanarak ve ayrıca her takım oyuncusu adına içsel motive edicileri ortaya çıkararak)
  7. İnsanları organize etmek (Kendinizi ve başkalarını etkili zaman yönetimi uygulamaları, kişisel gelişim ve yetkilendirme ile organize ederek)
  8. Örnek olmak (İnsanların liderlerini gözlemlediğini ve yaptıklarını kopyaladığını kabul ederek).

PYOD Nedir?

Proje yönetimi olgunluğu, proje teslim sistemindeki sürekli iyileştirme fırsatlarının periyodik olarak belirlenmesi, ölçülmesi, uygulanması ve yeniden değerlendirilmesi ve organizasyonun stratejik amaç ve hedeflerine ulaşma yeteneğini geliştirebilmesi için altyapıyı destekleme sürecidir.

Devam eden süreç: Proje yönetimi olgunluğu, zaman içinde tek bir noktada ele alınmaz.. İşleri daha iyi yapmak için her zaman fırsatların olduğu sürekli bir iyileştirme sürecidir. Değerlendirmenin amacı bu fırsatları belirlemektir.

Yeniden değerlendirme: Devam eden bir süreçte periyodik olarak yeniden değerlendirme yapılması gerekmektedir. Yeniden değerlendirmeler arasındaki süre, sürekli iyileştirme fırsatlarını uygulamak için ihtiyaç duyulan süre ile birlikte değerlendirmeleri yapmanın maliyetine dayanır.

Proje teslim sistemi ve destekleyici altyapı: Firmanın işini yürütme şeklinin tüm yönlerinde olgunluk aranmasına rağmen, PYOD’un odak noktası, proje teslim sistemine ve süreçte gerekli yönetişim gereksinimlerine bakmaktır.

Stratejik amaç ve hedeflerine ulaşmak: Her kurum başarmak için, stratejik amaç ve hedeflerini sürekli olarak gerçekleştirmeli veya iyileştirmelidir. Periyodik değerlendirme modelleri, organizasyonun güçlü ve zayıf yönlerini, iyileştirme alanlarını ve iyi yapılmayan şeyleri düzeltmenin yollarını belirleyebilirler.

PYOD, önceden tanımlanmış veya seçilmiş hedeflere yönelik değerlendirmelerdir. Hedefler, uluslararası ve sektör standartları, endüstri veya dünya çapında kıyaslama çalışmaları olabilir.

Ölçüm hedefleri ne olursa olsun, hedefin yüzde 100’ünü karşılama beklentisi gerçekçi olmayacaktır. Örneğin, bazı proje yöneticilerinin şu anda veya gelecekte işleriyle ilgili olmadığı için sözleşme türlerini veya sözleşme yönetimini bilmeleri gerekmeyebilir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetimi Olgunluk Değerlendirmesi (PYOD) – 1

Project Management Maturity Models

Günümüz iş dünyasında proje yönetimi, stratejik hedeflere ulaşmak, istenen faydaları gerçekleştirmek ve iş değeri yaratmak için birincil araç haline gelmiştir. Proje yönetimini kurumun uzun vadede hayatta kalması için gerekli olan stratejik yetkinliklerden biri olarak görmek gerekir. Bu nedenle, kurumların proje yönetiminde belirli bir olgunluğa gelmeleri şarttır.

Kurumların kendi metodolojilerini geliştirmeleri, geçmişten öğrendikleri dersleri ve en iyi uygulamaları kullanarak iyileştirmeleri gerekir. Proje Yönetiminde olgunluğa ulaşmada yol gösterici yöntemler hem gelişimi hme de başarıyı ölçmede yol göstericidirler.

Proje Yönetimi Olgunluk Değerlendirmeleri(PYOD) mevcut metodolojiyi değerlendirmeyi, iyileştirme fırsatlarını görmeyi, iyileştirmelerin uygulanıp uygulanmadığını görmek için performansı periyodik olarak yeniden değerlendirmeyi gerektirir. Değerlendirme çalışmalarının sonuçları, proje yönetimi süreçlerinde ve şirketin altyapısında ihtiyaç duyulan değişiklikleri gösterir. Değerlendirmeler ve sürekli iyileştirme faaliyetleri, kuruma rekabet avantajı sağlar. Değerlendirmeler periyodik olarak yapılmadıkça, rekabet avantajının uzun vadede sürdürülmesi mümkün değildir.

Değerlendirmeler, tüm yönetim kademelerinin katılımıyla yapılmalıdır. Bir projenin başarısından veya başarısızlığından yalnızca proje yöneticisinin sorumlu olduğuna inanılsa da, gerçek başarı ve başarısızlık, proje ekibi ile projelerde görev yapan, teslimatları ve kısıtlamaları karşılamayı taahhüt eden fonksiyonel yöneticiler arasında paylaşılmalıdır.

PYOD’un amacı, yalnızca proje teslim sistemini iyileştirmek değil, aynı zamanda sistemin çıktılarını ve sonuçlarını iyileştirmektir. Bu nedenle yapılan değerlendirmeler, hem maddi hem de maddi olmayan değerlerdeki gelişmeleri ölçebilen performans ölçütlerinin kullanımını zorunlu kılar. PYOD yalnızca süreçlerin standardizasyonuna odaklanmaz. İş performansı veya proje yürütme (yani süreç) performansı ile ilgili olabilecek tüm iş değeri ölçütleri oluşturulmalıdır.İş performansı olgunluk ölçütleri şunları içerebilir;

  • Müşteri memnuniyeti
  • Müşteri kabulü
  • Kalite yönergelerini karşılamak
  • Ürün performans seviyesi
  • Zamanında başlama
  • Pazara çıkış hızı
  • Gelir hedeflerine ulaşma
  • Birim satış hedeflerini karşılama
  • Gelir artışı
  • Karlılık hedeflerine ulaşma
  • Pazar payı hedeflerine ulaşma

Tüm bu maddeler stratejik iş hedefleriyle ilgilidir.Bu nedenle, PYOD, projelerin stratejik iş hedefleriyle doğrudan veya dolaylı olarak uyumlu hale getirilme yeteneğini ölçen ölçütleri içermelidir.

Maddi olmayan değer iyileştirmeleri daha iyi iletişim, daha iyi işbirliği, ekiplere daha fazla güven, gelişmiş ekip çalışması ve daha fazla ilgili kurumsal yönetim olabilir. Maddi olmayan değerleri ölçmek zor olabilir, ancak ölçülemez değildirler.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetimi ve Stratejik Planlama – 3

Strategic Organisational Development: The Key Principles for Success -  Oxford School of Business & Management

Her şirketin yapabilecekleri, kaynaklarının kalitesine dayanır. Diğer bir çok konuda olduğu gibi Proje Yönetimi de yetkin ve güçlük kaynaklara ihtiyaç duyar.

Proje Yönetimine adım atmadan önce şirketlerin güçlü ve zayıf yönlerini değerlendirmeleri gerekir. Şirketlerde güçlü ve zayıf yönler, yönetimin tüm seviyelerinde tanımlanabilir. Üst yönetim, dış çevre ile ilgili olarak şirketin genel pozisyonuna yönelik net bir resmine sahip olabilirken, orta kademe yöneticiler, iç yapıdaki güçlü ve zayıf yönleri daha iyi kavrayabilirler. Maalesef çoğu yönetici, güçlü ve zayıf yönler açısından düşünmezler. Neyi daha iyi yapabileceklerinden çok ne yapmaları gerektiği konusunda endişelenirler.

Büyük firmalar, güçlü teknik yetkinliğe sahip geniş kaynaklara sahip olmakla beraber değişim gerektiğinde genellikle yavaş tepki verirler. Küçük firmalar hızlıdır ancak güçleri sınırlıdır.

Tüm kurumların güçlü ve zayıf yönleri zamanla değişebilir ve bu nedenle yakından izlenmelidir.

Bir firmanın güçlü ve zayıf yönlerini sadece maddi kaynaklarla tanımlaması Proje Yönetimi açısından yeterli olmayacaktır. İnsan kaynakları ve fiziksel kaynaklar, kurumsal ve finansal kaynaklar olarak görmek gerekir.

İnsan kaynakları, firma çalışanlarının bilgi, beceri, yetenek ve yetenekleridir. Buna yönetim kurulu, her seviyedeki yöneticiler ve çalışanlar dahildir.

Yönetim kurulu, şirkete önemli bir deneyim, politik zeka ve bağlantılar ve fonlama sağlar. Yönetim kurulu, öncelikle CEO’yu seçmekten ve bir bütün olarak çeşitli paydaşların çıkarlarını en iyi şekilde temsil etmekten sorumludur.

Üst yönetim, stratejik misyonu geliştirmekten ve stratejik misyonun hissedarları tatmin etmesini sağlamaktan sorumludur.

Üst yönetim özellikle proje planlaması sırasında karar verme yeteneği açısından çok önemlidir. Ne yazık ki, çoğu zaman üst yönetim, planlamayı (ve beraberindeki karar verme sürecini) sadece beklentileriyle beraber personeline devreder. Bu yaklaşım etkin proje planlama süreci ile sonuçlanmayabilir ve sürekli yeniden planlamaya yol açabilir.

Üst yönetimin diğer önemli rolü, kendi yönetimsel değerlerini ve firmanın sosyal sorumluluğunu açıkça tanımlamaktır. Üst yönetimdeki bir değişiklik, organizasyonun yönetimsel değerlerinde bir gecede değişikliğe neden olabilir. Bu durum, proje yönetimi metodolojisinin güncellenmesini gerektirebilir.

Orta kademe yönetim, firmanın temel teknik yeterliliklerini geliştirmekten ve sürdürmekten sorumludur. Sinerjik ve uyumlu organizasyonu geliştirmeye çalışırlar.

Fiziksel kaynaklar, organizasyonu diğerlerinden ayırır. Örneğin, tesisler, ekipmanlar, dağıtım ağları, hammaddeler, araziler vb.

Üstün fiziksel kaynaklara sahip olunsa da, yetkin insan kaynakları olmadan sürdürülebilir rekabet avantajından söz edilemez. Aynı şekilde, yetkin insan kaynaklarına sahip bir şirket, güçlü fiziksel kaynaklara sahip olmadığı sürece fırsatlardan yararlanamayabilir.

Organizasyonel Kaynaklar, tüm kaynakları bir arada tutan yapıştırıcıdır. Organizasyon yapısını, proje ofisini, resmi (ve bazen gayri resmi) raporlama yapısını, planlama ve kontrol sistemini, destekleyici politika ve prosedürleri içerirler.

Finansal kaynaklar, özsermaye, firmanın borçlanma kabiliyeti, kredi limitleri, kredi notu, nakit yaratma kabiliyeti ve yatırımcılarla olan ilişkiyi gösterir. Kredi notu yüksek olan şirketler, düşük kredi notuna sahip şirketlere göre daha düşük oran üzerinden borçlanabilirler. Güçlü ve özsermayesi yeterli bir firma büyüme projelerini borçlanmak yerine özsermayesinden finanse edebilir.

İnsan, fiziksel, organizasyonel ve finansal kaynaklar maddi kaynaklar olarak kabul edilir. Kurun kültürü, itibar, marka, patentler, ticari markalar, teknik bilgi, müşteriler ve tedarikçilerle olan ilişkiler maddi olmayan kaynaklardır. Maddi olmayan kaynaklar, maddi kaynakların sahip olduğu görünürlüğe sahip değildir, ancak sürdürülebilir rekabet avantajı sağlarlar. Proje yönetimi metodolojileri, kurumsal imajın veya markanın korunmasını sağlarlar.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetimi ve Stratejik Planlama – 2

How the pandemic made for better strategic planning

Proje yönetimi için stratejik planlama, proje yönetimi için gerekli araçların geliştirilmesidir. Bu araçlar (dokümanlar, süreçler, teknikler vb.) bir araya getirildiğinde metodoloji ortaya çıkar. Metodolojiler, kurum genelinde projelerde eylem tutarlılığı ve yönetimin projenin ilerleyişini izleyebilmesini sağlarlar.

Yapılandırılmış bir metodoloji düşünme sürecini geliştirir ve rasyonel planlamaya olanak tanır. Özellikle günlük operasyonlara kendini kaptıran birçok yönetici, mantıklı bir düşünme sürecinin sağladığı düzeni destekleyecektir. Metodoloji geliştirmelerde iyi bir iletişim kurulduğunda ortak anlayış sağlanır, değişime karşı direnç azaltılabilir. Çalışanlar metodolojinin amacını anlamadığında değişim taahhüdü vermeyebilirler.

Proje Yönetimi Metodolojisi sağlam, mantıklı kararlara dayalı olmalı, ağırlıklı olarak organizasyonun neler yapabileceğine odaklanılmalıdır.

Doğru ve şeffaf bir proje yönetimi yaklaşımının yokluğunda kararlar kişisel inisiyatiflere dayanabilir, yapılan seçimler, kuruma değer katma konusunda yetersiz ve tutarsız olabilir. Kişisel inisiyatiflere dayalı seçimler genellikle kurum hedeflerinden çok departman ya da kişisel hedefleri tutturabilme kaygısı kaynaklıdır. Proje metodolojisi belirli, şeffaf ve hedefler net bir şekilde ortaya konmuşsa bu olumsuzluklar azaltılabilir.

Proje Yönetimi metodolojisinin hızlı bir şekilde geliştirilmesi, tam çalışan bağlılığı ve kabulünün sağlanması isteniyorsa, üst yönetimin stratejik planlamaya katılımı esastır. Katılım aşağıdaki gibi olmalıdır;

  • Bir şampiyon yönetici (sponsor olmak zorunda değildir) atanmalıdır.
  • Şampiyon yönetici süreci başlatmalıdır.
  • Şampiyon Yönetici, üst yönetimin fikirlerinin/arzularının metodolojinin tamamına dahil edildiğinden emin olmalıdır.

Üst yönetimin desteği başlangıçta görünmüyorsa, çalışanlar, üst yönetimin sürece bağlı olmadığına inanabilirler, destek vermekte tereddüt edebilirler. Zamanla tüm süreç gerçekçilikten uzaklaşır.

Şampiyon Yönetici, aşağıdaki zaman yönetimi faaliyetlerini geliştirmeli veya onaylamalıdır;

  • Metodoloji geliştirme zaman çizelgesini oluşturma
  • Kaynak gereksinimlerinin belirlenmesi ve kullanılabilirliğin sağlanması
  • Proje yönetim sistemlerini desteklemek için gerekli donanım/yazılım satın alımları için finansman sağlamak

Metodoloji Geliştirme için Kritik Başarı Faktörleri

Proje yönetimi için metodoloji geliştirme (stratejik planlama) için kritik başarı faktörleri, kuruluşun uzun vadeli hedeflerine ulaşması için gerçekleştirilmesi gereken faaliyetleri içerir.

Proje yönetimi mükemmelliğine ulaşmadaki kritik başarı faktörleri, proje yönetim sistemlerini tam olarak uygulamayanlar da dahil olmak üzere tüm organizasyon türleri için eşit olarak geçerlidir. Çoğu kurum, sistemi tam olarak uygulama çabalarında samimi olsalar da engeller kaçınılmazdır ve bunların üstesinden gelinmesi gerekir.

Acı Gerçeklerle Yüzleşmek

Proje ekiplerinden gelen yaygın şikayetlerin veya yaşanan problemlerin bir listesi çıkarılmalıdır;

  • Her projede kapsam kayması oluyor ve çalışanlar demoralize oluyor.
  • Tamamlanma tarihleri, proje kapsamı ve gereksinimler üzerinde anlaşmaya varılmadan önce irrasyonel bir şekilde belirleniyor.
  • Projenin tüm aktivitelerini tanımlayan ayrıntılı proje planları mevcut değildir.
  • Projelerde sadece son teslim tarihlerine odaklanıyoruz. Halbuki, kilometre taşlarına, kaliteye, faydalara ve sağlanacak değere odaklanmalıyız.
  • Yöneticiler proje yönetimi tekniklerini kullanmamıza izin vermiyorlar.
  • Eski ve güncelliğini kaybetmiş prosedürler yüzünden ilerleyemiyoruz.
  • İşi kapmak için düşük tahminler vermemiz için baskı yapılıyor, ancak projenin hedeflerini gerçekleştirmeye çalışırken destek verilmiyor.
  • Her departman kendi hedeflerine odaklanıyor, proje hedefleri ikinci plana atılıyor. Yönetim buna bilerek göz yumuyor.
  • Gizli ajandalar var. Projeye konsantre olmak yerine, bazı çalışanlar kendilerini öne çıkarmaya, puan toplamaya çalışıyorlar.
  • Kaynak yok deniyor ama bir çok anlamsız harcama görüyoruz.
  • Verilen taahhütler ile gerçekleşenler örtüşmüyor. Projede yapılacak işler ortada kalabiliyor.
  • Metodolojinin gerektirdiği dokümantasyon vb. ile uğraşmak yerine günlük operasyonlarla uğraşmak tercih ediliyor.
  • Olumsuz mesajlar göndermekten korktuğumuz için raporları ayarlayarak yönetime iletiyoruz.
  • Her zaman, herkesi memnun etmeye çalışanlar yüzünden boş taahhütlerle uğraşıyoruz.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetimi ve Stratejik Planlama – 1

Stratejik Planlama 2.0 ve Yönetimde Çoklu Oyun Yaklaşımı, Nilüfer, Bursa /  Lotus Albatros

Stratejik planlama, bir organizasyonun gelecekteki yönü ile ilgili kararları formüle etme ve uygulama sürecidir. Her organizasyonun hayatta kalması için sürekli değişen ortama uyum sağlaması ve stratejik hedeflerine ulaşması gerekir. Süreç, tüm yönetim seviyelerine ve tüm organizasyon türlerine uygulanabilir.

Stratejik Planlama sürecinde çevresel fırsatlar ve tehditler, organizasyonel güçlü ve zayıf yönler masaya yatırılır. Firmanın sosyal sorumluluğu ve yönetimsel değerler ile birlikte değerlendirilir. Stratejiler belirlenir ve uygulanır.

Proje Yönetimi son adım olan Stratejinin uygulanmasında devreye girer. “Ne” yapılacağını belirlemek kadar “Nasıl” yapılacağını da belirlemek önemlidir.

Proje Yöneticisinin Stratejik Planlamaya Katılımı

Geçmişte, proje yöneticileri proje onaylandıktan ve proje başlatma belgesi yayınlandıktan sonra proje dahil olurlardı. Proje Yöneticisinin herhangi bir görüşü alınmadan genellikle gerçekçi olmayan zaman, bütçe vb. kısıtlar belirlenir, projeyi başarmaları istenirdi.

Artık Proje Yöneticileri alınan kararlara daha aktif katılarak, sadece söyleneni yapan değil iş hedeflerini gerçekleştiren olarak konumlanıyorlar. Bu nedenle, proje seçim sürecine dahil edilip, stratejik planlama faaliyetlerine katılıyorlar. Böylelikle proje seçimlerinde ve önceliklendirilmelerinde daha gerçekçi ve rekabetçi bir sonuç ortaya çıkıyor.

Metodoloji fark etmeksizin (geleneksel, çevik veya hibrit) iyi ve kapsayıcı proje yönetimi metodolojisi, daha iyi müşteri memnuniyeti ve daha fazla kazanç sağlayabiliyor.

Çoğu zaman, kuruluşun yetenekleri tam olarak anlaşılmadan projeler seçilir ve onaylanır. Bunun nedeni, üst yönetimin mevcut işgücüne aşırı yüklenmeden ne kadar ek iş üstlenebileceğini bilmemesidir. Proje yöneticilerinin stratejik planlama sürecine erken dahil edilmesi aşağıdaki soruların yanıtlanmasını sağlayabilir;

  • Ne kadar kaynak gerekecek?
  • Kaynaklar hangi beceri seviyelerine sahip olmalıdır?
  • Kuruluşun şu anda dahili olarak yeterli kaynakları var mı?
  • Kaynaklar tam zamanlı mı yoksa yarı zamanlı mı olacak?

Stratejik projelerin seçimi süreci, organizasyonun en üst seviyelerinde gerçekleştirilir, ancak proje yöneticisinin katılımı, sonraki karar verme sürecini hızlandırabilir. Bu noktada üst yönetimin değerleri ve işe yaklaşım tarzı nihai kararın nasıl verileceğini belirler.

Süreç Nasıl Olmalı?

  1. Değişen koşullar altında dış ortam (sektör, rakipler vb.) incelenir, fırsatlar veya tehditler açısından yorumlanır.
  2. Güçlü ve zayıf yönler açısından kuruluş altyapısı analiz edilir.
  3. Çevresel fırsatlar ve tehditler, mevcut kaynakların güçlü ve zayıf yönleriyle eşleştirilerek misyon tanımlanır.
  4. Üst yönetim, misyonunu sürdürmek için hedefler belirler.

Uygulama

Stratejik planlamanın ikinci adımı olan uygulama, stratejik planı gerçeğe dönüştürür. Bu noktada proje yönetimi zorunludur.

Uygulama, stratejik hedefler ile devam eden faaliyetler ve/veya projeleri arasında uyum yaratmalıdır. Uygulama, organizasyonun tüm seviyelerini içerdiğinden, tam bir koordinasyon ve entegrasyon gerektirir.

Entegrasyon yönetimi, proje yönetiminde hayati bir özellik taşır. Kuruluştaki tüm planların (proje, pazarlama planı, üretim planı vb.) birbirleri ile hizalanmaları ve entegre edilmeleri gerekir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Dijital Değişim ve Dönüşüme Yaklaşım Nasıl Olmalı?

Dijital Değişim ve Dönüşüme ilişkin girişimler, neyin, niçin yapılması gerektiği konusunda net bir plana sahip olmalıdır. Rakiplerinizi kopyalamayın veya körü körüne yapmak için yapmayın. Bunun yerine kendinize şu soruları sorun:

  • Neyi başarmayı hedefliyoruz?
  • Müşterilerimizin bizimle dijital yolculuğa nasıl çıkacaklarını belirledik mi?
  • Teknolojik uygulamamız müşterilerimiz için gerçek bir sorunu çözecek ve benzersiz bir deneyim sunacak mı?
  • Deneyimi sunmak veya geliştirmek için belirli cihaz özelliklerine (örneğin kamera, tablet, bluetooth veya coğrafi konum vb.) ihtiyacımız var mı?
  • Teknolojik çözümümüz bize alternatif nasıl faydalar sağlayacak.

Unutulmaması gereken bir konu; başarıyı ölçerken ve büyüme için alanları belirlerken doğru ölçütleri ve KPI’ları kullandığınızdan emin olun.

Değişim ve Dönüşüm Yöneticileri – Ustalar – 4

 

Zorlukların üzerinden nasıl gelineceğini iyi bilirler. Şirketin dijital geleceği doğrultusunda nereye ne kadar yatırım yapılacağını belirleyebilirler. Dijital avantajları(nı) iyi kullanırlar.

Liderlik becerileri, güçlü vizyonları ve disiplinli yönetişimleri ile şirketin dijital yatırımlarını doğru ve ortak bir amaca yönlendirebilirler.

Kendileri yüksek performans gösterirken, çalışanları ortak değerler ve faydalar doğrultusunda bir araya getirerek samimi katılımlarını sağlarlar.

Dijital girişimleri, parasal geri dönüşlerle ve yaratacakları iş değeri ile ölçümleyebilirler

Teknolojiye hakimdirler. Bilinçli kullanırlar ve kullanmaya özendirirler.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Değişim ve Dönüşüm Yöneticileri – Dijital Tutucular – 3

Modacıların tersi bir tutum sergilerler.  Tutucuların güçlü liderlik özellikleri olmasına rağmen çok ihtiyatlı davranmaları firmanın dijital yeteneklerini geliştirmesini engelleyebilir.

Teknolojide modaya uymayı tercih etmeyen şirketler, her dijital yatırımın dikkatli bir şekilde ele alınmasını ve güçlü bir şekilde koordine edilmesini sağlamaya odaklanırlar. Bu şirketlerdeki liderler, kıt zamanlarını, çabalarını ve paralarını boşa harcayacak hatalar yapmak istemezler.

Bu yaklaşım, özellikle yasalarla düzenlenmiş sağlık, finans gibi sektörlerde yararlı olabilir. Fakat aynı zamanda, ilerlemeden ziyade kurallara ve bunların kontrollerine fazla odaklanan bir yönetişim ortamı yaratabilir. Tutucu dijital liderler, kontrol ve kesinlik üzerine odaklanarak üst yönetimin ve organizasyonun geri kalanının dijital dönüşümün getirebileceği daha büyük faydaları elde etmek için harekete geçirmeyi zor bulurlar.

Başarısızlığı önlemeye çalışırken, çok fazla ilerleme kaydedemezler.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Değişim ve Dönüşüm Yöneticileri – Dijital Modacılar – 2

Harekete geçmek için bekleyemezler. Her yeni dijital uygulamayı ya alırlar ya denerler. Teknolojiye eğilimlerini göstermeye meraklıdırlar ama kendilerinin ne kadar değiştiğini pek göstermek istemezler.

Güçlü bir dijital liderlik ve yönetişim kabiliyetleri pek olmadığı için anlamsız şeylere çok vakit harcarlar. Akıllıdırlar, yaptıklarını tersine çevirerek kendi kapasite ve yetenekleri doğrultusunda uyarlarlar.

Farklı departmanların kendi iç iletişimleri için kurdukları platformların, diğer departmanlarla haberleşememesi ya da farklı departmanların birbirilerini köstekleyici aynı anda yaptıkları mobil pazarlama faaliyetleri böyle yöneticilerden kaynaklanır.

Kendi hedeflerini gerçekleştirmek adına departmanların ve yöneticilerin agresif, işbirliğinden uzak uygulamaları, farklı ve uyumsuz teknolojilerle doldurulmuş şirketler ortaya çıkarır. Şirketler, bu sistemlerini bir araya toplamak, tek bir platformda hareket etmek için oldukça fazla para ve efor harcamak zorunda kalırlar.

Doğru çözümü bulmak için deneme yapmanın bir sakıncası olamaz.

Her ne kadar modacılar kendilerini ilerletmek adına gereken sinerjiyi yaratsalarda uygun olmayan süreç ve sistemler daha büyük fırsatların önünü tıkarlar.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler