Aziz Bonaventura’ya atfedilen “Bir maymun ne kadar yükseğe çıkarsa, onun arkasını o kadar net görürsünüz” sözü, sadece tarihi bir deyiş olmanın ötesinde, modern liderlik ve yöneticilik anlayışında da derin bir anlam taşır. Bu söz, yükselen makam ve mevkilerin getirdiği görünürlük ve sorumluluk artışını etkili bir şekilde özetler. Yüksek pozisyonlarda bulunan kişiler, daha fazla dikkat çekerler ve bu durum, hatalarının ve zayıflıklarının da daha belirgin hale gelmesine neden olur.
Yüksek makamlarda bulunmanın, sadece bir başarı göstergesi değil, aynı zamanda büyük bir sorumluluk olduğu düşüncesindeyim. Liderler ve yöneticiler, bu konumlara yükseldiklerinde, daha fazla göz önünde bulunurlar ve bu da onların her hareketinin, kararının ve hatta kişisel özelliklerinin daha fazla değerlendirilmesine yol açar. Bu nedenle, yüksek makamlarda bulunan kişilerin kendilerini sürekli geliştirmeleri, eleştirilere açık olmaları ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimsemeleri gerektiğine inanıyorum.
Yüksek Makamların Getirdiği Sorumluluklar
- Görünürlük ve Şeffaflık: Yüksek pozisyonlarda bulunan kişiler, toplumun ve çalışanlarının gözünde daha belirgin hale gelirler. Bu durum, onların her hareketinin daha yakından izlenmesi anlamına gelir. Şeffaflık ve dürüstlük, bu bağlamda büyük önem taşır.
- Eleştirilerle Başa Çıkma: Yükseldikçe, eleştiriler de artar. Liderlerin bu eleştirileri yapıcı bir şekilde değerlendirmeleri ve bunlardan ders çıkarmaları önemlidir. Eleştiriler, gelişim ve iyileşme için bir fırsat olarak görülmelidir.
- Örnek Olma: Liderler, sadece kendi başarılarıyla değil, aynı zamanda davranışları ve değerleriyle de örnek olmalıdırlar. Yüksek makamlardaki kişilerin etik değerleri, tüm organizasyonun kültürünü etkileyebilir.
Bu konuda literatürde yer alan diğer yazılar ve görüşler aşağıdadır;
1. Jim Collins – “Good to Great”
Jim Collins’in “Good to Great” kitabında, en başarılı liderlerin alçakgönüllülük ve irade gücü kombinasyonuna sahip olduğunu vurgular. Collins, “Level 5 Leaders” olarak adlandırdığı bu liderlerin, kendilerini değil, organizasyonun başarısını ön plana koyduklarını belirtir. Bu liderler, makamlarının getirdiği sorumluluğun farkındadır ve şeffaflık ile dürüstlük ilkelerini benimserler.
2. Warren Bennis – “On Becoming a Leader”
Warren Bennis, liderliğin kişisel gelişimle başladığını ve liderlerin kendilerini tanımalarının, zayıflıklarının ve güçlü yönlerinin farkında olmalarının önemini vurgular. Bennis’e göre, liderler kendilerini sürekli geliştirmeli ve öğrenmeye açık olmalıdırlar. Bu yaklaşım, yüksek makamlarda bulunan kişilerin hatalarının daha belirgin hale gelmesini ve bu hatalardan ders çıkarma gerekliliğini destekler.
3. John Maxwell – “The 21 Irrefutable Laws of Leadership”
John Maxwell, liderliğin etkisinin kişinin karakteriyle doğrudan ilişkili olduğunu belirtir. “The Law of Solid Ground” olarak adlandırdığı liderlik ilkesinde, güvenin liderliğin temeli olduğunu vurgular. Yüksek makamlarda bulunan kişilerin güvenilirliği, tüm organizasyonun başarısını etkiler.
Aziz Bonaventura’nın sözü, liderlerin ve yüksek mevkideki bireylerin sorumluluklarının ve görünürlüğünün arttığını etkili bir şekilde anlatır. Literatürde yer alan diğer yazılar ve görüşler de bu anlayışı destekler niteliktedir. Yüksek makamlar, sadece bir başarı göstergesi değil, aynı zamanda daha büyük bir sorumluluğun taşıyıcısıdır. Bu nedenle, liderlerin kendilerini sürekli geliştirmeleri, eleştirilere açık olmaları ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimsemeleri, hem kendi başarıları hem de organizasyonlarının başarısı için büyük önem taşır.
Türkçe eğitimler
İngilizce eğitimler
Aşağıdaki yazıları da beğeneceksiniz:
- Proje Yönetiminde Yol-Hedef Liderliği
- Projeler Açısından Lider-Üye Değişim Teorisi (Leader-Member Exchange Theory – LMX)
- Öğrenme Çevikliği Neden Önemlidir?
- Duygusal Zeka
- Proje Yönetimi ve Şeffaflık
- Değişim ve Dönüşümde Esnek Liderlere İhtiyacımız Var
- LİDERLİK
- Yetişkin Yönetimine İlişkin Kurallar
- Projelerde Amaç Hiyerarşisi
- Yaklaşan Dalga Planlamasının Önemi