Kategori arşivi: Tedarik Yönetimi

Projelerde Tedarikleri Yürütenlerin Sorumlulukları

Projelerde tedarik süreçlerinin yönetimi, projenin başarısı açısından kritik bir öneme sahiptir. Tedarikçilerin sorumlulukları, proje hedeflerine ulaşmak için hem organizasyonel hem de yasal gereklilikleri karşılayacak şekilde detaylandırılmalıdır.

Projelerde tedarik süreçlerini yürütenlerin temel sorumlulukları aşağıdadır;

1. Organizasyonel ve Yasal Gerekliliklerin Anlaşılması

Tedarik sürecinde yer alan kişilerin, organizasyonun politikalarını ve ilgili yasal gereklilikleri tam olarak anlaması gereklidir. Bu, ihale süreçleri, sözleşme hazırlıkları ve tedarikçi seçimlerinde uyulması gereken kuralların ve prosedürlerin bilinmesini içerir.

2. Detaylara ve Doğruluğa Dikkat

Tedarik süreçlerinde, belgelerin doğruluğu ve detaylara dikkat edilmesi hayati öneme sahiptir. Şartnameler veya ihale davetiyeleri gibi belgeler sözleşmenin parçası haline geldiğinde, bu belgelerdeki hatalar projenin ilerleyişini olumsuz etkileyebilir. Örneğin, peyzaj gereksinimleri listesinde “meyve ağaçları ve çiçekleri” yerine “meyve, ağaçlar ve çiçekler” yazılması, sözleşme sorunlarına yol açabilir.

3. Güçlü İletişim ve Kişilerarası Beceriler

Tedarik süreçlerinde, hem proje personeliyle hem de potansiyel tedarikçilerle etkili iletişim kurmak esastır. Güçlü iletişim ve kişilerarası beceriler, tedarik sürecindeki müzakerelerin ve anlaşmaların başarılı bir şekilde yürütülmesini sağlar.

4. Baskı Altında Çalışabilme Becerisi

Tedarik süreçleri genellikle sıkı zaman çizelgelerine bağlıdır. Tedarikçilerin, yasal olarak belirlenmiş son teslim tarihlerini ve proje planının taleplerini karşılamak için baskı altında çalışabilme yeteneğine sahip olmaları gerekmektedir.

5. Yazılım Ürünlerinin Kullanımında Beceriler

Tedarik süreçlerinde, tedarik ve sözleşme yönetimi yazılımı da dahil olmak üzere ofis tabanlı yazılım ürünlerinin etkin bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu, sürecin daha verimli ve hatasız yürütülmesine yardımcı olur.

6. Eklemeler ve İleri Düzey Yönetim

  • Risk Yönetimi: Tedarik süreçlerindeki olası risklerin belirlenmesi ve yönetilmesi.
  • Sürdürülebilirlik: Tedariklerin çevresel ve sosyal sürdürülebilirlik ilkelerine uygun olarak yapılması.
  • Tedarikçi İlişkileri: Uzun vadeli iş ilişkileri kurmak ve tedarikçi performansını izlemek.

Bu sorumlulukların etkin bir şekilde yerine getirilmesi, tedarik süreçlerinin sorunsuz ilerlemesini ve proje hedeflerine ulaşılmasını sağlayacaktır. Tedarikçilerin bu görevleri yerine getirirken dikkat etmeleri gereken detaylar ve geliştirmeleri gereken beceriler, projelerin başarısında kritik rol oynar.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Tedarikleri ile İlgili Önemli Noktalar

Projelerin başarısı, doğru tedarik yönetimi ile yakından ilişkilidir. Özellikle uzun süreli projelerde, tedariklerin zamanında ve verimli bir şekilde yönetilmesi, maliyetlerin kontrol altında tutulması ve kaynakların etkin kullanımı açısından kritik öneme sahiptir. Aşağıda, proje tedarikleri ile ilgili önemli noktaları görebilirsiniz;

  • Geç Alım ve Ödeme Motivasyonu: Uzun projelerde, tedarikleri mümkün olduğu kadar geç almaya ve ödeme yapmaya odaklanmalıyız. Bu yaklaşım sigorta ve bakım maliyetlerini en aza indirmemize yardımcı olur.
  • Depolama ve Nakliye Maliyetleri: Ekipmanları ihtiyaç duyulana kadar depolamak, ekstra maliyetler yaratabilir. Ayrıca, ekipmanları doğrudan nihai kurulum yerine teslim etmek yerine, depolama alanından taşımak ek nakliye maliyetlerine neden olabilir.
  • Yazılım Lisans Maliyetleri: Yazılım lisansları kullanıcı sayısına değil, ekipmanın teknik özelliklerine bağlıdır. Bu nedenle, yazılım lisanslarının maliyetleri, ekipman tam kapasiteyle kullanılmaya başlamadan önce de oluşabilir.
  • Kademeli Teslimat ve Devreye Alma: Bilgisayar donanımının teslimatını ve devreye alınmasını, projeye ve planlanan kullanıma uyum sağlayacak şekilde kademeli olarak ayarlamak önemlidir. Böylece, erken alım ve depolama maliyetlerinden kaçınılabilir.
  • İşletme Maliyetleri ve Ekipman Ömrü: Ekipman devreye alındığında hemen işletme maliyetleri oluşmaya başlar ve ekipmanın sınırlı bir ömrü vardır. Bu nedenle, ekipmanın ömrünü ve bakım gereksinimlerini göz önünde bulundurarak, gerektiğinde değiştirilmesine izin verilmelidir.
  • Bakım ve Diğer Masraflar: Projenin ilk gününde alınan ekipmanlar, projenin tamamen faaliyete geçmesi aylar veya yıllar sürebileceğinden, proje sırasında bakım ve diğer masrafları karşılamak zorunda kalabiliriz.
  • NBD Hesaplamaları: Ekipman maliyetlerini faydalarla dengeleme süremiz, ekipmanın değiştirilmesi gerekmeden önce daha kısa olacaktır. Bu nedenle, ekipman tedarik zamanlaması NBD hesaplamalarımızı etkileyebilir.
  • Ekipman Ömrü ve Değiştirme Gerekliliği: Proje işletimi geciktiğinde, bazı ekipmanların ömrü sona erebilir ve işletmeye alınmadan önce değiştirilmesi gerekebilir.
  • Tam Zamanında Tedarik ve Devreye Alma: Ekipmanın mümkün olduğu kadar geç tedarik edilmesi ve aşamalı olarak satın alınması, gerekli her şeyin tam zamanında sipariş edilmesi, teslim edilmesi ve devreye alınması önemlidir.
  • Eğitim ve Teslimat Programı: Proje, personelin yeni makineleri kullanma konusunda eğitilmesini gerektiriyorsa, önce ekipmanın eğitim merkezi için teslim edilmesi ve devreye alınması düşünülmelidir. Ardından, eğitim verilecek personelin sayısına ve üs konumlarına göre teslimatlar planlanmalıdır.
  • Canlı Operasyon Hazırlıkları: Ekipman teslimatları ve eğitim programları, canlı operasyona geçiş sürecine uyumlu hale getirilmelidir. Bu, projenin verimli ve sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.

Bu maddeler, proje tedarik süreçlerinin etkin yönetimi için dikkate alınması gereken temel noktaları içermektedir. Proje planlamasında bu unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Müzakerelerinde Yasaların ve Düzenlemelerin Önemi

Proje Yöneticilerinin proje müzakerelerini yürütürken yasa ve düzenlemelere yönelik dikkat etmeleri gereken çok önemli konular bulunur;

  1. Yerel ve Uluslararası Yasaları Anlamak: Projenizi etkileyebilecek yerel ve uluslararası yasal gereklilikleri özellikle sınır ötesi anlaşmalar söz konusu olduğunda öğrenin.
  2. Hukuki Uzmanlığı Erken Dahil Etme: Karmaşık hukuki durumları yönlendirmek ve tüm sözleşme şartlarının yasal olarak bağlayıcı olduğundan emin olmak için hukuk uzmanlarını müzakere sürecine başından itibaren dahil edin.
  3. Anlaşılır Sözleşme Dili Kullanma: Yanlış anlamaları ve potansiyel hukuki uyuşmazlıkları önlemek için net, öz ve anlaşılır bir dil kullanın.
  4. Yargı Alanı Sorunlarının Farkında Olma: Sözleşmenin hangi ülkenin yargı alanının yasalarıyla yönetileceğini belirleyin ve bunun projeniz üzerindeki etkilerini değerlendirin.
  5. Pazarlık Edilemez Şartları Anlama: Müzakerelere başlamadan hangi konuların pazarlık edilemez olduğunu açıkça belirleyin ve bu sınırlara müzakereler sırasında saygı gösterildiğinden emin olun.
  6. Etik Standartlara Uygunluk: Tüm müzakerelerin en yüksek etik standartlara uygun olarak yürütüldüğünden emin olarak yolsuzluğu önleyin ve profesyonel bütünlüğünüzü koruyun.
  7. Piyasa Verilerini ve Referansları Kullanma: Anlaşmaların rekabetçi ve adil olduğundan emin olmak için piyasa verilerini ve referansları kullanın. 
  8. Aktif Dinleme: Karşı tarafın pozisyonunu anlamak için aktif dinleme yapmak daha etkili müzakerelere ve karşılıklı yarar sağlayan anlaşmalara yol açar.
  9. Belgeleme ve Kayıt Tutma: Gelecekteki uyuşmazlıkları önlemek ve tüm düzenlemelere uyum sağlandığına dair kanıt olarak tüm müzakerelerin ve anlaşmaların detaylı kayıtlarını tutun.
  10. Teknoloji Kullanımını Düşünme: Sözleşme yönetimi için teknolojiyi kullanmayı düşünün.
  11. Yalan söylemek: Daha sonra size veya karşı tarafa zarar verebilecek  yanlış beyanlarda bulunmayın. 

Bu öneriler, proje yöneticilerinin sadece iş hedeflerini karşılamakla kalmayıp, aynı zamanda geçerli yasa ve düzenlemelere uyum sağlamalarına, hukuki sorunların riskini azaltmalarına yardımcı olabilir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Projelerde Çevik ve Yalın Satınalma

What is Agile Sourcing and Why Is it the Future of Procurement?

Projelerde çevik satınalma yapmak, proje yönetimi ve satınalma süreçlerinin esnek, hızlı ve etkileşimli olmasını gerektirir. Çevik satınalma, değişen proje ihtiyaçlarına hızla uyum sağlamayı ve proje teslimatını hızlandırmayı amaçlar. İşte projelerde çevik satınalma yaparken izlenebilecek adımlar:

  1. Proje İhtiyaçlarının Esnek Tanımı: Proje ihtiyaçlarını açık ve esnek bir şekilde tanımlayın. Bu, projenin ilerlemesiyle değişen ihtiyaçlara uyum sağlamayı kolaylaştırır.
  2. Kısa Teslimat Döngüleri: Projeyi küçük parçalara bölün ve kısa teslimat döngüleri planlayın. Bu, riski azaltır ve daha hızlı geri bildirim almanızı sağlar, böylece gerektiğinde değişiklikleri kolayca yapabilirsiniz.
  3. Tedarike Erken Dahil Olma: Tedarikçileri projeye mümkün olduğunca erken dahil edin. Bu, tedarikçilerin projenin ihtiyaçlarına ve değişikliklerine daha iyi uyum sağlamasını ve değer katmasını sağlar.
  4. Esnek Sözleşmeler: Sözleşmeleri, değişen ihtiyaçlara uyum sağlayacak şekilde esnek tutun. Fiyat, kapsam ve teslimat tarihlerinde değişikliklere izin verecek maddeler içermelidir.
  5. İşbirlikçi Tedarikçi İlişkileri: Tedarikçilerle işbirliği içinde çalışın ve onları proje ekibinin bir parçası olarak görün. Düzenli toplantılar ve açık iletişim kanalları kurun.
  6. Değer Tabanlı Satınalma: Satın alma kararlarını sadece maliyet üzerinden değil, proje için yarattığı toplam değer üzerinden alın. Bu, kalite, inovasyon ve teslimat süreleri gibi faktörleri de içerir.
  7. Yalın Envanter Yönetimi: Stokları minimumda tutun ve gerektiğinde tedarik edin (just-in-time). Bu, maliyetleri azaltır ve depolama sorunlarını önler.
  8. Teknolojiden Yararlanma: Satın alma süreçlerini dijitalleştirerek ve otomatikleştirerek zaman kazanın ve hataları azaltın. E-tedarik sistemleri, bulut tabanlı platformlar ve yapay zeka destekli araçlar bu süreçte yardımcı olabilir.
  9. Sürekli İyileştirme: Proje süresince sürekli iyileştirme fırsatlarını değerlendirin. Tedarik süreçlerini düzenli olarak gözden geçirin ve iyileştirmek için geri bildirim toplayın.
  10. Risk Yönetimi: Riskleri proaktif olarak yönetin ve olası tedarik zinciri kesintilerine karşı planlar hazırlayın. Tedarikçi çeşitliliğini ve esnekliklerini artırarak riskleri dağıtın.

Projelerde çevik satınalma, proje yönetiminde olduğu gibi, değişime adaptasyon, hızlı teslimat ve müşteri odaklılık prensiplerine dayanır. Bu yaklaşım, projelerin daha hızlı ve etkili bir şekilde tamamlanmasına olanak tanırken, aynı zamanda maliyetleri optimize eder ve proje kalitesini artırır.

Yalın satınalma ise gereksiz israfları ortadan kaldırmak, süreçleri basitleştirmek ve projenin değerini maksimize etmek için tasarlanmış bir yaklaşımdır. Bu yaklaşım, proje süresince maliyetleri azaltmayı, verimliliği artırmayı ve teslimat süreçlerini hızlandırmayı hedefler. İşte projelerde yalın satınalma yaparken izlenebilecek adımlar:

  1. Değer Akışı Haritalama: Projede değer yaratmayan her türlü faaliyeti tanımlamak için değer akışı haritalama teknikleri kullanın. Bu, malzeme ve hizmet akışlarını analiz etmek, gereksiz adımları, beklemeleri ve stok fazlalıklarını belirlemek için önemlidir.
  2. Tedarikçi Entegrasyonu: Yalın satınalma, tedarikçilerle sıkı bir işbirliği ve entegrasyon gerektirir. Tedarikçilerinizi proje süreçlerinize dahil edin, böylece tedarik zinciriniz daha hızlı ve daha esnek hale gelir. Uzun vadeli ortaklıklar kurarak tedarikçilerle birlikte sürekli iyileştirme çalışmaları yapın.
  3. Sürekli İyileştirme (Kaizen): Yalın satınalma, sürekli iyileştirmeyi vurgular. Projelerde, süreçlerin ve tedarik zincirinin düzenli olarak gözden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gereklidir. Bu, küçük ama sürekli değişikliklerle büyük iyileştirmeler elde etmeyi amaçlar.
  4. Just-In-Time (JIT) Teslimat: Stok maliyetlerini azaltmak ve israfı en aza indirmek için malzeme ve hizmetlerin yalnızca ihtiyaç duyulduğu zaman tedarik edilmesini sağlayın. Bu, proje zamanlamasını ve lojistiği dikkatli bir şekilde planlamayı gerektirir.
  5. Maliyet Yerine Değer Üzerine Odaklanma: Karar verme süreçlerinde, sadece maliyeti değil, aynı zamanda müşteri için yaratılan değeri de göz önünde bulundurun. Bu, uzun vadeli başarı için kritik bir yaklaşımdır.
  6. Teknoloji ve Otomasyonun Kullanımı: Süreçleri otomatikleştirmek ve tedarik zinciri yönetimini iyileştirmek için teknolojiden yararlanın. E-tedarik sistemleri, ERP (Enterprise Resource Planning) ve SCM (Supply Chain Management) yazılımları yalın satınalma sürecini destekleyebilir.
  7. Esnek Sözleşmeler ve Anlaşmalar: Projelerde değişen ihtiyaçlara hızlı bir şekilde uyum sağlamak için esnek sözleşmeler yapın. Tedarikçilerle yapılan anlaşmalar, değişikliklere ve ayarlamalara izin verecek şekilde tasarlanmalıdır.
  8. Ekip Çalışması ve İletişim: Projede yer alan tüm ekip üyeleri arasında açık iletişim ve işbirliğini teşvik edin. Yalın satınalma, ekip üyelerinin sürekli iyileştirme fikirleri sunmasını ve karar alma süreçlerine katılmasını destekler.
  9. Risk Yönetimi: Yalın satınalma sürecinde, tedarik zinciri risklerini yönetmek için proaktif stratejiler geliştirin. Bu, beklenmedik durumlara hızlı bir şekilde yanıt vermek için hazırlıklı olmayı içerir.

Projelerde yalın satınalma yapmak, tüm tedarik zincirinin verimliliğini ve etkinliğini artırırken, aynı zamanda maliyetleri düşürmeyi ve proje sonuçlarının iyileştirilmesini hedefler. Bu süreç, israfı en aza indirerek ve müşteri için gerçek değer yaratma odaklı bir yaklaşım benimseyerek projelerin daha başarılı bir şekilde tamamlanmasına yardımcı olur. Yalın satınalma, projelerin daha esnek ve adaptif olmasını sağlayarak, değişen piyasa koşullarına ve proje gereksinimlerine hızla yanıt verme yeteneğini geliştirir. Özetle, projelerde yalın satınalma, mükemmeliyeti sürekli arayış içinde olan, müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmayı amaçlayan dinamik ve etkileşimli bir süreçtir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetiminde Doğru Tedarik Yönetiminin Önemi

Procurement Management Training | Procurement Courses Malaysia

Tedarik, bir projenin başarıya giden sorunsuz akışını tanımlayan temel bileşenlerden biridir. Eğer bir projenin tedarik süreci iyi yönetilmiyorsa bu, projenin en az %50’sinin uygunsuz yönetildiği anlamına gelir.

Tedarik yönetiminde ilk adım, proje için ideal olan satın alma yaklaşımı ve metodolojisinin türüne karar vermek olacaktır. Bu kararı etkileyen çeşitli faktörler vardır: projenin kapsamı, değeri ve niteliği, ihtiyaç duyulan beceriler, konum, beklenen programlar, hazırlık, sponsorluk, finansman ve gizlilik vb.

Projelerde tedarik yaklaşımı, kuruluşun stratejisiyle uyumlu olmalıdır. Stratejik uyum, projelerin mevcut ortaklıklardan yararlanmasına, yeni ittifaklar kurmasına, proje görünürlüğünü artırmasına ve üst düzey yönetim desteğini güvence altına almasına yardımcı olur. Ancak mevcut ortaklıkların tedarikler konusunda etkisi yüksektir.

Proje ihtiyaçları ile organizasyonel tercihler arasında sağlıklı bir denge olmalıdır. Belirsiz kapsam, üst düzey gereksinimler ve genel spesifikasyonlar, satın alma ekipleri ve tedarikçiler tarafından belirsiz yorumlamalara yol açar. Bu nedenle proje gecikmeleri ve başarısızlıklar yaşanabilir.

Tedarik yaklaşımına karar verilmeden önce proje ekibinin kapsamı, gereksinimleri ve teslimatları detaylandırması ve açıklaması gerekir.

Projelerde ve organizasyonlarda hukuki, sosyal ve etik konular sebebiyle öncelikle satın alma şartlarına yasal olarak uyulması gerekir. Karşılıklı bir anlaşma sağlanıncaya kadar her türlü anlaşmazlık takip edilmelidir. Proje anlaşmazlıkları çözülmeden bırakıldığında operasyonları aksatabilir ve potansiyel olarak kuruluşun itibarını zedeleyebilir. Tedarik problemleri, sosyal medyanın etkisiyle orantısız bir şekilde büyüyebilir. En yaygın sorunlar, Hizmet Seviyesi Anlaşmalarına, Fikri Mülkiyet Haklarına, güvenlik ve veri ihlallerine, hesap verebilirliğe ve sahipliğe uyulmaması nedeniyle ortaya çıkar.

Projelerde geçmiş satın alma deneyimleri, satın alma sürecini sıkı tutmak, gerektiğinde proje ekiplerine satın alma uzmanlarını da dahil ederek kritik yolu kontrol etmek, esnek ve verimli olmak, kıyaslama yapmak, teknolojik büyümeyi yönetmek önemlidir. Bunlar etkili olmakla birlikte, giderek daha fazla iş ve sonuç odaklı olan proje dünyasında aşağıdakilere dikkat edilmelidir:

  • Sözleşmelere erken dahil olmak,
  • Ayrıntılı ve sıkı teklif/ihale süreçleri uygulamak,
  • İş ihtiyaçlarını karşılayacak tüm seçenekleri değerlendirmek,
  • Yasal, sosyal ve etik hususlardan taviz vermemek,
  • Sürdürülebilirlik hedefleri dikkate almak.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Anlaşmalarını Müzakere Etmek

Construction Contract Agreements In Kenya - Guidelines Plus PDF Samples  :Integrum

Projelerde anlaşmaların müzakere edilmesi (sözleşmeler, siparişler vb.) proje üzerinde olumlu veya olumsuz etkileri olabileceği için Proje Yöneticisi için yönetilmesi gereken temel bir husustur.

Yapılan müzakerenin amacı bir tarafın diğerine yakınlaşmasıdır.

Anlaşmalar her iki taraf için de net bir şekilde müzakere edildiğinde ve taraflar zorlayıcı durumlarda üstün gelmeye çalışmadan işbirliği yapabilirler ve proje çok büyük fayda sağlar. Anlaşmalar risklerin devrine dayalı olduğunda, projeler yanlış adımlarla başlamaması ve uygulama boyunca öngörülebillir sorunların yaşanmamasına uğraşılmalıdır.

Proje yöneticisi, hem projenin ilk aşamalarında hem de muhtemelen yapılması gerektiğinde, kendi organizasyonunun, yönetmesi istenen projenin ve müzakere sırasında kendisinin çıkarına yönelik davranır.

Proje ile ilgili değişiklikler, kuruluş, tedarikçiler, müşteriler ve proje ekibi arasında maksimum karşılıklı anlayış hedefiyle müzakere etmelidir. Netliğin olmayışı projenin tamamı üzerinde zararlı etkilere sahiptir.

Proje Yöneticisinin özellikle finansal olmayan konularla (müşteri memnuniyeti ve müşteriyi elde tutma hususlarını içerebilecek hedefler, işin sürdürülebilirliği, kuruluşun itibarı, tedarikçilerle işbirliği (ortaklık), proje ekibinin memnuniyeti ve taahhüdü vb.) ilgili olarak her zaman denge araması gerekir.

Müşteri ve tedarikçilere ya da ilgili diğer taraflara karşı da güven ortamının sağlanabilmesi için, sözleşmelerin kapsam açısından iyi analiz edilmesi ve “gri alanlar” bırakılmaması için azami çaba gösterilmesi gerekmektedir.

Geleneksel projelerde bu konunun ele alınması daha kolay, çevik projelerde ise daha fazla çaba gerektirir. Çünkü nihai ürünün gereksinimlerindeki belirsizliğin anlaşmalarda dikkatli bir şekilde ele alınması gerekir. Riskler konusunda, çözümün belirsizliği yüksek ise, sözleşmede “her şey dahildir”, “tedarikçi gerekli olan her türlü faaliyetin sorumluluğunu üstlenir…” vb. genel formüllerin kullanılması çok yaygındır. Bu yaklaşım taraflardan birinin sınırsız risk üstlendiğini temsil eden ve yalnızca tartışmalara, anlaşmazlıklara ve bunun sonucunda gecikmelere ve genel olarak projenin performansında düşüşe yol açarlar.

Uyulması ve yönetilmesi kolay anlaşmalara sahip olmak için, teslimatlar için gereken kalite düzeyinin ve bunun nasıl ölçüleceğinin tanımlanması çok faydalıdır. Belirsizliğin yüksek olduğu bazı durumlarda, müşteri ve tedarikçi proje ekibi içerisinde teknik anlaşmazlıkları çözmekle görevli konu uzmanlarını belirlemek yararlı olabilir.

Proje Yöneticisinin şahsen pazarlık yapmadığı, satın alma tarafından yapılan anlaşmalarda hedeflerin içerilip içerilmediğini kontrol etmesi gerekir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Projelerde Gizli Sorun Çözme

The secret to solving problems: 5 techniques to solve any problem that  comes your way | by Joshua Ventura | Daretowin | Medium

Projelerde bazı sorunlar ciddiyetlerine bağlı olarak müşteriden, paydaşlardan ve yönetimden bile saklanabilirler. Bazen soruna bir çözüm bulunup uygulandıktan sonra bile bilgi verilmeyebilir. Sorunların sessizce çözülmesini istemenin bazı nedenleri olabilir;

  • Müşteri ve/veya paydaşlar soruna aşırı tepki verebilir ve çözüm dikte edebilirler.
  • Müşteri ve/veya paydaşlar soruna aşırı tepki gösterebilir ve mali desteği kesebilirler.
  • Müşteri veya yönetim projeyi iptal edebilir.
  • Sorun çözümü, özel veya gizli bilgilerin ortaya çıkmasına sebep olabilir.
  • Sorunun ortaya çıkması kişilerin kariyerlerini olumsuz etkileyebilir.
  • Sorunun ortaya çıkması şirketin imajına ve itibarına zarar verebilir.
  • Sorunun ortaya çıkmasının yasal sonuçları olabilir.
  • Sorunun gerçek nedenleri bilinmiyor olabilir.
  • Sorun, değer ve çıktılar üzerinde herhangi bir olumsuz etki yaratmadan hızlı bir şekilde çözülebilir düşüncesi.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Çevik Projelerde Tedarikçi Anlaşmaları

How to draft an agreement? - A primer - iPleaders

Uyarlanabilir(çevik) projelerde sözleşme müzakerelerinden çok işbirliğine değer vermek, pazarlık yapıl(a)mayacağı anlamına gelmez. Taraflar için için neyin iyi olduğunu kazanan-kaybeden zihniyetiyle değil, kazanan-kazanan ilkesi ile müzakere etmek gerekir.

Sözleşmelerdeki çok katmanlı yapılar

Garantilerin, anlaşmazlık durumunda çözüm yöntemlerinin ve ek talep/değişiklik yönetimi vb. konuların sözleşmeye konmasına izin verilmelidir. Hizmet verme oranları ve ihtiyaç duyulan kaynaklar vb. değişebilecek öğeler sözleşmede yer almalıdır. Proje kapsamı, zaman çizelgesi ve bütçe gibi çevik bileşenler için yapılacak çalışmalar belirtilmelidir. Bu yaklaşım her iki tarafa esneklik sağlar ve proje için bazı sınırlar koyar.

  • Teslim edilen değeri vurgulamak – Sözleşmeleri, projede değişebilecek belirli kilometre taşları ve çıktılar üzerinde yapılandırmak yerine, değer odaklı öğelere odaklanılabilir.
  • Sabit fiyat artışları – Sözleşmede, kullanıcı hikayelerine değer atanarak, tamamlanan kullanıcı hikaye puanlarına göre fiyatlandırma yapılabilir. Bu sayede, müşterinin tedarik bütçesini nereye harcadığı konusunda daha fazla kontrol sahibi olmasını sağlar. Aynı zamanda satıcının değişmesi muhtemel olan sabit ücret riskinden kaçınmasını sağlar.
  • Aşılmaması gereken sınırlamalar – Bu yaklaşımla, ürün biriktirme listesinin değişebileceği, ancak satıcının önceden tanımlanmış sınırlı bir miktara kadar çalışma saatleri sattığı anlayışıyla, tedarik edilen iş gerekli bütçe ayrılabilir. Bu adil yaklaşımda her iki taraf da riski paylaşır.
  • Teşvik ve Ceza – Bu yaklaşım, satıcıya ürünü beklenenden daha erken teslim etmesi için teşvik sunarken proje beklenenden daha geç tamamlandığında, saat başına daha düşük ödeme şeklinde bir ceza sunabilir.
  • Erken iptal – Örneğin satıcı projenin yüzde 50’sini tamamladığında müşteri projenin geri kalanına ihtiyacı olmadığını belirlerse, müşteri kalan bakiyeden daha az bir kapanış ücreti ödeyebilir. Müşteri, teslim edilen işten daha fazlasını öder, satıcı yapmak zorunda olmadığı iş için gelir elde eder.
  • Dinamik kapsam – Sabit ücretli sözleşmelerde müşterinin projede önceden tanımlanmamış konularda ek talep yapmasına izin verir. Müşterinin proje kapsamını çevik bir biçimde değiştirmesine olanak tanıyın ancak ya ek iş için ek ücretlendirme ya da işin kalanında kapsamı daraltın.
  • Ekip Büyüklüğü – Basitçe satıcı, çevik proje ekibinin harcadığı emek ve zamanı satar. Sözleşmede kaynak kısıt olarak yer alırsa bu kısıta uygun süre ve bütçe belirlenir. Müşteri işi hızlandırmak vb. ek gereksinimlerle geldiğinde ekip büyütmenin bedeli ve etkilerinin yansıtılacağı sözleşmeye eklenebilir.
  • Birden Fazla Satıcı – Projenin birden fazla tedarikçisi olabilir. Bit tedarikçinin diğerleri ile olan etkileşimi ve ilgili beklentiler sözleşmeye yansıtılmalıdır.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Projelerde Tedarikleri Yönetmek

Influence of E-Procurement on the Performance of State Corporations in  Kenya - Research leap

Bir çok organizasyon için “her şeyi kendi başına yapamaz” diye düşünebiliriz. Yapması gereken, ihtiyaçlarını ve beklentilerini karşılamak için tedarikçileri yönettiğinden emin olmaktır.

Tedarikçi performansı ve yönetimi, proje hedeflerinden fazlasını etkiler. Etkilenen diğer alanlar arasında hissedarlar, vergi mükellefleri, müşteriler, kuruluşların itibarı ve tedarikçilerin kendileri yer alır. Tedarikçiler iyi niyetli olsalarda, yapılan ortaklığı sağlamlaştıran tedarikçi yönetiminin olmaması olumsuzluklara sebep olur.

Program ve proje yönetimi fark etmeksizin tedarikçiler organizasyonun uzmanlık, personel ve becerilerdeki boşluğu doldurmasına yardımcı olan ortaklar olarak düşünülmelidirler.

Neden Tedarikçiye İhtiyaç Var?

  • Daha önce hiç “X” yapılmamıştır ve bunu başarmış birine ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Tecrübeli olunmayan konularda güvenilirlik sorunları yaşanabilir, işi harici bir tedarikçinin yapması daha kabul edilebilir, olabilir.
  • Organizasyon, zaman çizelgesini kısaltmak için gereken iç kaynaklara sahip olmayabilir.
  • Tedarikçilerin daha geniş bir bakış açısı olabilir, benzer kuruluşlarla deneyime sahiptirler ve karmaşıklıklarla etkin bir şekilde başa çıkabilirler.
  • Kuruluşun personel kapasitesi veya yeterliliği olmayabilir.
  • Kuruluş, iç kaynak kullanımına göre dış kaynak kullanımına daha yatkın bir kültüre sahip olabilir.

Tedarikçi değerlendirmelerinde dikkate alınması gereken ilk şey, ürün veya hizmetin zaten var olup olmadığı (ve gösterilebilir olup olmadığı) veya yalnızca var olacağına dair “vaat edip edilip edilmediği”dir.

Tedarikçi değerlendirmesi ve seçiminin kendine özgü riskleri olmasına rağmen, olumsuzlukları hafifletme için dikkate alınması gereken bazıları şunlardır;

  • Teknik, kalite ve performans riskleri – bunlardan herhangi biri ciddi sorunlar yaratabilir.
  • Performans risklerini – bunlar sıkıntıdan felakete kadar değişebilir.
  • Maliyet riskleri – riskleri nasıl kabul etmeyi veya transfer etmeyi seçtiğinize bağlı olarak azaltılabilir (sözleşme tipi seçimi).

Sonuç olarak, istediğinizi elde etmek için neye ihtiyacınız olduğunu tanımlamanız gerekir. Alıcı olarak bir satıcıyla neden çalışmak istediğinizi netleştirmek için aşağıdakileri değerlendirmeniz gerekir;

  • Maliyet riskinin azaltılması
  • Zaman Çizelgesi riskinin azaltılması
  • Teslimat riskini azaltma
  • Kalite riskini azaltma

Amacınızı netleştirmeden doğru sözleşme tipini seçmek mümkün olmaz. Amacınız, satıcı seçimini ve müzakereleri kolaylaştırılabilir.

Tedarik Süreci Nasıl Gerçekleştirilir?

Tedarik sürecini destekleyen girdi ve çıktılar birçok kuruluş tarafından politika ve prosedürlerle belirlenmiştir.

Tedarikçilerle yapılan sözleşmelerin içeriği önemlidir. Mevcut içeriğin projeye ve duruma özel uyarlanması gerektiği unutulmamalıdır;

  • İş Bildirimi – bu hem alıcıyı hem de satıcıyı korur. İş Bildirimi, yapılacak işi ve hangi koşullar altında yapılması gerektiğini detaylandırdığı ve netleştirdiği için kilit bir bileşendir. Genellikle aşağıdakileri içerir;
    • Alıcının hedefleri
    • Çıktılar – bunların ne olduğu hakkında net ifadeler
    • Performans hedefleri – standartların tanımlanması, başarı olasılığını ölçmeye yarayacak kontrol noktalarını belirler (alıcı ve satıcı arasında ortaklaşa geliştirilmesi önerilir)
    • Personel taahhütleri – kişilerin, yeteneklerin ve becerilerin belirli düzeylerinin tanımlanması, bireylerin adlarını da içerebilir.
    • Şartlar ve koşullar – örneğin ödeme koşulları vb.
    • İletişim – Satıcı ve alıcının nasıl iletişim kuracağına ilişkin beklentiler
  • Teknik özellikler
  • Şartlar ve koşullar
    • Garantiler
    • İşin yapılacağı yerler
    • Değişiklik süreci
    • Performans
    • Teslim Tarihi veya süre
    • Fiyatlandırma
    • Ödemeler
    • Belirli beceriler/deneyim/yetenekler
  • Raporlama —satıcının maliyet raporlaması, kalite ölçümleri ve alt yüklenici kullanımı gibi raporlama gereksinimlerini netleştirmek için
  • İlerleme/durum raporlaması — Aşağıdakileriye yönelik;
    • Süreç
    • İçerik
    • Teslimatlar
    • Eskalasyon prosedürleri
  • Yönetim gereksinimleri – Aşağıdakilerle ilgili temel beklentiler;
    • Hangi araçlar kullanılacak?
    • Hangi metodoloji kullanılacak?
    • Eğitimle ilgili beklentiler
    • Süreç ve bilgi transferi ile ilgili beklentiler
  • Gizlilik – Kuruluşunuzu, verilerinizi, fikirlerinizi ve bilgilerinizi korumak ve verilerin kullanımı, gizli malzemelerin imhası ve gizli malzemelerin nerede bulunduğu (ve nerede saklandığı) konusunda netlik sağlamaya yardımcı olmak için
  • Fiyatlandırma – hiçbir gizli ücret ve/veya harcama olmadığından emin olmak için
  • Faturalama – ödeme yapısını (ne zaman ve nasıl ödeyeceğinizi), fatura dönemlerini ve koşullarını ve geçerli vergileri netleştirmek için
  • Sigorta – İşçi Tazminatı vb. gibi satıcının sahip olması gereken belirli sigorta kapsamı gereksinimleri
  • Haklar – Ürünler tamamlandığında, kimin tarafından, ne zaman ve ne kadar süreyle kullanım hakları da dahil olmak üzere, ürünlerin kime ait olduğunun net bir şekilde anlaşılmasını sağlamak.
  • Çeşitli yasal konular – arabuluculuk, tahkim, geçerli yasa, sorumluluk sınırlamaları ve satıcının denetlenebilirliği

Tedarikçileri yönetmek bir güvensizlik göstergesi değildir; daha ziyade ilişkileri ve ortaklığı sağlamlaştırma sürecidir. Bu sorumluluk proje yöneticisine aittir.

Tedarikçileri yönetmeyi ve onlarla ortaklık kurmayı desteklemek için aşağıdakilere dikkat edilmelidir;

  • İlerlemeyi gözden geçirmek – gündem belirlenir ve katılması gereken katılımcılar dahil edilir.
  • Faturaları doğrulama —herkes hata yapabilir, bu nedenle ödenenin karşılığını aldığınızdan emin olmanız gerekir.
  • Sorunları çözme — satıcı sorunlarının “açık durumda” kalmaması gerekir. Bu nedenle ne zaman, nasıl ve kime iletileceği önemlidir.
  • Kazanılmış değer analizi kullanma —harcamaya karşı ilerlemeyi izlemek için

Satıcı Performans Ölçümleri

Tedarikçinin proje boyunca kaydettiği ilerlemeyi ölçmek için aşağıdaki adımların atılması gerekir;

  • Satıcının zaman çizelgesini almak – bu, proje zaman çizelgesine entegre etmek için gereklidir.
  • Durum toplantıları düzenlemek – mevcut durumu anlamayı sağlar.
  • Performans sorunlarını hemen ele almak – tedarikçi performansının geri kazanmak için geç kalınmamalıdır.
  • Belge, belge, belge —tüm belgelerin gerçeğe dayalı olduğundan ve tedarikçi ile paylaşıldığından emin olmak önemlidir. Tedarikçi sorunlarının ele alınmasında uygun paydaşların (örneğin, yasal, satın alma) çözüme dahil edilmesi gerekir.

Değişiklikler

İş Bildirimini etkileyen değişiklikleri ele alma süreci sözleşmede ele alınmalıdır.

Değişiklik kontrolleri sözleşmenin parçası değilse, zaman çizelgesi ve bütçe üzerinde olumsuz etki riski artar.

Tedarikçi Riskleri

Performans riski

  • Tedarikçinin benzer İş Bildirimleri ile ilgili referansı var mıdır?
  • Tedarikçinin önceki müşteri deneyimleri nelerdir (örneğin, bize benzer olan veya olmayan başkaları için aynı iş)?
  • Diğer referansları nelerdir?

Kültür riski – Tedarikçi aynı işi daha önce farklı bir ortamda yapmış olabilir. Her organizasyonun kültürü benzersizdir ve zorluk, “ne kadar benzersiz” olduğunu belirlemektir.

  • Satıcının uyum sağlama yeteneği var mı?

Yetkinlik Riski – Performans riskine benzer. Yetkinlikle ilgili sorular birlikte ele alınmalıdır. Bu risklerden bazıları, tedarikçiyle yapılan sözleşmede ele alınabilir.

  • Tedarikçi doğru kişilere sahip mi? (Projede belirli kişiler isteniyorsa, bunun tedarikçi için açık olması gerekir.)
  • Doğru beceriler doğru zamanda mevcut olacak mı?

Kapasite riski

  • Tedarikçi, kaynaklarınız ve zamanlamanızı desteklemek için kaynak kullanılabilirliğinin zamanlaması açısından uygun mu?
  • Tedarikçi, uzun vadeli iş sunacak kadar büyük mü (destek ve uygulama değerlendirmesi)?

İtibar riski

  • Tedarikçinin piyasadaki itibarı ne düzeydedir?

Hizalanma

  • Tedarikçi aynı temel değerleri paylaşıyor mu, benzer bir metodoloji ve standartlara sahip mi?)

Günümüzün program/projeleri karmaşık ve dağınık olduğundan, kuruluşunuzun birlikte etkili ve uyumlu bir şekilde çalışması gereken birden fazla tedarikçi olabilir. Bu, diğer bazı hususların dikkate alınmasını gerektirir;

  • Birden çok tedarikçinin bağımsız olarak başarılı olma veya toplu olarak başarısız olma riski nedir?
  • Birbiriyle ilişkili tedarikçi sorunlarını çözmek için bir yöntem belirleyebilir ve tüm tedarikçilerle bu yöntem üzerinde anlaşmaya varabilir misiniz?
  • Birden fazla tedarikçiyi kapsayan tarafsız bir gözetimi göz önünde bulundurmalı mısınız?

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Proje Yönetiminde Trend Analizi

Trend Analysis: Definition, Importance

Trend analizi, proje yöneticilerinin projenin nereye doğru gittiğini daha iyi anlamalarını sağlar. Böylece doğru yolda olduklarından emin olmak için hangi eylemlerin gerçekleştirileceğine karar verebilirler.

Trend analizi, verilerdeki kalıpları(deseni) belirleme ve analiz etme sürecidir. Trend analizinin amacı, mevcut ve gelecekteki ortam hakkında bilgi sağlamaktır. Proje yönetiminde trend analizi, projeleri zamanında ve bütçesinde teslim etmeye yardımcı olacak şekilde neyin işe yarayıp neyin yaramadığını anlamaya yardımcı olur.

Trend analizi, genellikle performans ölçümü için kullanılan proje yönetimi yöntemlerinden biridir.

Proje yöneticilerinin projelerini etkileyebilecek eğilimleri bilmesi ve belirlemesi gerekir. Gelecekte ne olacağını tahmin etmek için trendleri gözlemlemek ve zaman içinde takip edebilmek gerekir.

Trend analizi, proje yöneticilerine, projenin başlangıcından itibaren gerekli aksiyonları alarak önlenebilecek gelecekteki sorunları belirlemelerine ve tahmin etmelerine yardımcı olur.

Proje yöneticileri genellikle projelerindeki eğilimleri analiz etme ve potansiyel riskleri gerçekleşmeden önce belirlemek zorunda kalırlar. Geçmiş olaylara, mevcut eğilimlere ve olası gelecek senaryolarına dayanarak belirli bir durumda ne olacağı hakkında tahminlerde bulunmaları gerekir.

Trend analizi, genellikle bir sonraki adımla ilgili çok fazla belirsizliğin olduğu bir projenin ilk aşamalarında kullanılır. Elde veri olana kadar işlerin nasıl sonuçlanacağından emin olamazsınız. Bu tür bir analiz, projenin nereye ve nasıl gitmesi gerektiğine dair değerli bilgiler sağlar. Gelecekteki sorunları tahmin ederek, daha ortaya çıkmadan onlardan kaçınmak mümkün olabilir.

Trend analizi aşağıdakiler için kullanılır;

  • Kapsam Kontrolü,
  • Zaman Çizelgesi Kontrolü,
  • Maliyet Kontrolü,
  • Kalite Kontrolü,
  • Kaynak Kontrolü,
  • Tedarik Kontrolü.

Trend analizi gerçekleştirmenin ilk adımı, görüşmeler, anketler veya her ikisinin bir kombinasyonu yoluyla veri toplamaktır. Ardından, kilit eğilimler ve aykırı değerler için bulgular analiz edilir. Daha sonra bu bilgiler hakkında şu sorular sorulabilir;

  • Herhangi bir potansiyel sorun veya engel fark ettik mi?
  • Henüz harekete geçmediğimiz için kaçırmış olabileceğimiz fırsatlar var mı?

Trend analizini gerçekleştirdikten sonra, daha sonra ne olacağını (tahminler) içeren bir raporu hazırlanır.

Trend analizi yapmadan önce nasıl kullanılacağını belirlemek gerekir. Trend analizi, belirli bir proje veya sürecin derinlemesine değerlendirmesidir. Ne olduğunu, neden olduğunu ve bu konuda neler yapılabileceğini belirlemeyi amaçlar. Kısacası, ampirik araştırmalarla yanıtlanan ve ileride başvurmak üzere belgelenen bir dizi soru içerir: Hangi veriler analiz edilecek? vb. Trend analizi yapmak için kapsamlı hazırlık çok önemlidir. Alakasız ayrıntılar veya riskler üzerinde zaman kaybetmemek için başlamadan önce tüm mevcut bilgilere sahip olmak gerekir. Durumunuz için yararlı olanı kullanmanız gerekir. Trend analizinin yararlı olmayacağı fark edilirse yapılmamalıdır

Trend analizi gerçekleştirildikten sonra, elde edilen öğrenmelerin nasıl uygulanacağının belirlenmesi gerekir. Örneğin kaçırılan teslim tarihleriyle ilgili bir dersen ortaya çıktığında ekip üyeleriyle ek toplantılar düzenleyerek hemen harekete geçilebilir.

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler