PMBOK7’yi Beraber Okuyalım – 81 – Modeller – 7

Conflict Resolution | NC SBTDC

1. Çatışma Modeli

Çatışmalara doğru yaklaşıldığında sağlıklı ve üretken olabilir. Proje ekibi üyeleri arasında daha fazla güven ve sonuçlara daha derin bir bağlılık ile sonuçlanabilir. Çatışmalara yanlış yaklaşım ise memnuniyetsizliğe, güven eksikliğine, moral ve motivasyonun düşmesine neden olabilir. Ken Thomas ve Ralph Kilmann, bireyler arasındaki göreli güce ve iyi bir ilişkiyi sürdürme arzusuna bağlı olarak çatışmayı ele almanın altı yolunu aşağıdaki gibidir;

  • Yüzleşme/problem çözme – Çatışmayı çözülmesi gereken bir sorun olarak ele alır. Taraflar arasındaki ilişkinin önemli olduğu ve her bir kişinin diğer tarafın problem çözme yeteneğine güvendiği durumlarda kullanılır.
  • İşbirliği – Çatışılan konuda birden fazla görüşü birleştirmeyi içerir. Amaç, farklı görüşler hakkında bilgi edinmek ve olaylara birden farklı açılardan bakmaktır. Katılımcılar arasında güven olduğunda ve fikir birliğine varmak için zaman olduğunda etkili bir yöntemdir.
  • Uzlaşmak – Tüm tarafların tam olarak tatmin olmayacağı bazı çatışmalar vardır. Bu gibi durumlarda, uzlaşmanın bir yolunu bulmak gerekir. Uzlaşma, vermeye ve almaya istekli olmayı gerektirir. Bu yaklaşım, tüm tarafların istedikleri bir şeyi elde etmelerini sağlar ve çatışmayı tırmandırmaz. Taraflar eşit “güç”e sahip olduğunda kullanılır. 
  • Yumuşatma/uyumlaştırma – Hedefe ulaşmak, anlaşmazlıktan daha önemli olduğunda, yararlıdır. İlişkide uyumu sağlar ve taraflar arasında iyi niyet yaratabilir. Bu yaklaşım, bireylerin göreceli otorite veya güçlerinde farklılık olduğunda kullanılır. Örneğin, sponsorla anlaşmazlık olduğunda uygun olabilir. 
  • Zorlama – İşbirliği yapmak veya problem çözmek için yeterli zaman olmadığında kullanılır. Bir taraf iradesini diğerine zorlar. Zorlayan diğer tarafa göre daha güçlüdür. Derhal çözülmesi gereken sağlık ve güvenlik çatışması varsa, zorlayıcı bir tarz kullanılabilir.
  • Geri çekme/kaçınma – Bazen bir sorun kendiliğinden ortadan kalkar, bazen tartışmalar hararetlenir ve insanların bir sakinleşme sürecine ihtiyacı vardır. Her iki durumda da çekilmek uygundur. Kaçınma, gerekliliğe itiraz etmek yerine düzenleyici kurum tarafından dayatılan gerekliliğe uymak gibi, kazanılamayan bir senaryoda da kullanılır.

Bu konuda makalelerim;

2. Müzakere

Steven Covey’in “Kazan-Kazan Düşün” ilkesi yalnızca müzakereler için değil, tüm etkileşimler için geçerlidir, ancak burada müzakere bağlamında açıklanmaktadır. Müzakerelerin, farklı olası sonuçları vardır:

  • Kazan-kazan – Bu, her kişinin sonuçtan memnun olduğu optimal sonuçtur.
  • Kazan-kaybet/kaybet-kazan – Kazanmak için başka birinin kaybettiği durumdur. Başkalarının kazanabilmesi için birinin kaybetmeyi seçmesi şeklinde olabilir.
  • Kaybet-kaybet – Kazan-kazan sonuçlar ortaya çıksa da rekabet işbirliğine baskın gelir ve herkes daha da kötüleşir.

Kazan-kazan bakış açısı aşağıdaki durumlarda uygundur;

  • Karakter – İlgili taraflar olgundur, dürüstlük sergiler ve herkes için yeterli değer olduğu görüşünü paylaşırlar.
  • Güven – Taraflar birbirlerine güvenirler, nasıl çalışacakları konusunda anlaşmalar yaparlar ve hesap verebilirler.
  • Yaklaşım – Her iki taraf da duruma diğerinin bakış açısından bakmaya isteklidir. Taraflar temel sorunları ve endişeleri tespit için birlikte çalışır. Kabul edilebilir bir çözümün neye benzediğini ve kabul edilebilir bir çözüme ulaşmak için seçenekleri belirlerler.

Bu konuda makalelerim;

Türkçe eğitimler

İngilizce eğitimler

Aşağıdaki yazıları da beğeneceksiniz:

Takip Edin:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 × 2 =

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.